Hayatın acımasız darbeleriyle erken yaşta büyümek zorunda kalan bir kadındı Yağmur. Küçükken yaşadığı o acı gün, hayatı boyunca unutamayacağı bir kabustu artık onun için. Daha sekiz yaşındayken şahit olduğu bu dehşet, hayatını altüst etmişti ve, ne yaparsa yapsın toparlayamayacağını biliyordu.
hareketsiz biçimde yerde yatan annesi, başında dikilen babası ve elindeki bıçaktan yere damlayan kan taneleri. Gözünü kapattığı her an, o anı tekrar tekrar yaşıyordu sanki. Ve ne yaparsa yapsın asla unutamayacağını, bu yaranın ömrünün sonuna kadar kanayacağını biliyordu.
yüzünün bir daha gülmeyeceğine eminken, bir gün ansızın bir adam girer hayatına. Ona elini uzatır, ve karanlıktan çıkmasına yardım eder. Ona gülmenin ne olduğunu yeniden hatırlatır.
Yağmur, güzel günlere yaklaştığını hissediyordu ama yanılıyordu. Çünkü kul kurarken, kader gülüyordu