Diğerlerine göre her ne kadar düzgün bir hayat hikayesine sahip olmasam bile yine de az da olsa düzgün bir insan olduğumu düşünürdüm.Kendimi düzeltebilmek ve yenileyebilmek için ne kadar çabaladığımı kimse bilemezdi.Yine de her seferinde denemiştim.Ancak şimdi geriye dönüp bakıyordum da keşke hiç çabalamasaydım.
En azından hayatımın düzgün sayılabilecek o yıllarında ne istersem onu yapsaydım keşke...
Ancak artık geriye dönüp baktığımda, o anılardan geriye kalanların ne kadar da silikleştigini algılayabiliyordum.
Kendi sarsılmaz sandığım mutluğumu bırak, artık mental sağlığımın bile kaldığından emin olamıyordum.
Görmemem bile gerektiğini bildigim olayların, tam da yanı başımda gerçekleşirken bunlara şahit olmak kanımı donduruyordu.
İnsanlıktan artık eser kalmamış olan bu dünyamızda çaresizce hayatta kalmaya çalışan biz insanlar ,
Hayatında şu ana kadar düşündüğü kadar kötü bir şey yaşamamış olan biz insanlar,
Her zaman gülen ve kahkahalarının etrafındaki yankılanışıyla daha da mutlu olan biz insanlar,
Kahkahalar benim için artık yalnızca ölümü hatırlatıyordu.
Kemikleri, kanları ve korkunç seçimlerimizi...
Artık aklımdan geçenler yalnızca neden yaşıyor olduğumuzdu...
Ben Ansel. On beş yaşında ,hayatının hiçbir anlamı olmayan bir kızım.Dünyamızı kasıp kavuran bir virüs yayıldığı zamanda hayatımın pek bir anlamı yoktu zaten.