//ASKIDA//
"Beni can kulağıyla dinle Prens Han Jisung. Eğer bir daha olurda kendine bu şekilde dokunursan, canını bu şekilde yakarsan tanrı şahidim olsun! Bu seferde ben sana başka türlü dokunur ve canını yakarım."
İmayla karışık olan öfkesiyle dudakları kenara kıvrıldı ve simsiyah karanlık irislerini kızıl irislere çevirdi.
"Benim iznim olmadığı müddetçe bunu asla ve asla yapamazsın Prens Lee Minho."
Karşısındaki küçük prensin sözleri güldürmüştü onu. Yapamayacağını düşünmesi ironikti.
"Öyle mi dersin?"
Diyerek başını sağa doğru yatırıp diliyle dudaklarını ıslattı ve sırıtmaya başladı psikopatça.
"Evet, öyle derim."
İşittikleriyle kaşlarını çattı sırıtarak. Duruşunu dikleştirerek sırtı duvara dayalı olan küçük prense doğru büyükçe bir adım atıp ellerini duvara yasladı. Yüzünü, kendisine şaşkınca bakan mazoşiste yaklaştırdı.
"Peki, o halde sana yapabileceğimi kanıtlamama izin ver."
..................................................................................
"Nefret ettiğin bu hayatta bir amaç için savaşmak mı? Yoksa kendi canına kıyıp ruhunu tanrıya teslim edip ebedi cehenneme kavuşmak mı?"
Farklı krallıklardan gelen varisler imzaladıkları bir teklif sonucu Norwis Adası'na kaçırılırlar.
3 farklı yarışmaya katılarak hayatta kalmaya çalışırlar. Kazananların istedikleri bir dilek yerine getirelecek... kaybedenler ise ölecek...
Sizce bu oyunun sonunda kimler hayatta kalabilecek?