"Bizim hikayemiz, birbirine değmek isteyip sürekli uzak kalan iki yıldız gibi... Yaklaştıkça daha çok yanan, uzaklaştıkça içi daha çok sızlayan bir aşk bu. Ne kalabiliyoruz ne de gidebiliyoruz."
Ceylan ve Gökalp, birbirlerini genç yaşlarında delicesine seven, ancak bir kavganın ardından yollarını ayıran iki eski sevgilidir. Bir yıl boyunca birbirlerinden uzak kalan bu ikili, hayatlarına devam etmeye çalışırken, kader onları yeniden bir araya getirir.
Ceylan, kendi sanat galerisi olan bir ressamdır ve hayatına yön verme konusunda oldukça kararlıdır. Gökalp ise asker, sert ve soğuk bir Karadenizli olarak görevine adanmış bir adamdır. Ancak geçmişin silinmeyen izleri, yeniden karşılaştıkları an tüm duvarlarını yıkacaktır.
Bir gün, Ceylan'ın ablası Nilüfer'in kaybolması, her şeyi tersine çevirir. Ailelerinin onaylamadığı ilişkiler, kaçan aşklar ve bir gerilim dolu gecede, Ceylan ile Gökalp'in yolları tekrar kesişir. Zorlu bir zorunlulukla evlenmeye zorlanan ikili, birbirlerini bir daha asla görmek istemezken, yaşadıkları geçmişin ve duyguların peşinden sürükleneceklerdir.
Zorla evlendikleri bu anlaşma evliliği, onları hiç beklemedikleri bir şekilde test edecek ve her şeyin çok daha karmaşık hale gelmesine yol açacaktır. Gökalp, bir yıl sonra hayatına yeniden giren Ceylan'ı nasıl bir adam olarak görecektir? Ceylan ise Gökalp'in bu kadar değişmesine nasıl dayanacaktır?
"Yaralı Yazgı", eski bir aşkın, intikamın ve unutulmaz geçmişlerin gün yüzüne çıkmasını anlatan, gerilimle harmanlanmış bir romantik dramadır. Her sayfada, aşkın yükü, pişmanlıkların gölgesinde yeniden doğar.
iyi okumalar🫶🏻
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."