"Lypex: Geçit Muhafızı"
İki dünya, iki farklı kader... Ve tek bir geçit, birbirine bağlanmış sayısız sır.
Irene, Lypex'in kadim kraliçesi, geçmişteki kanlı savaşların yaralarını hâlâ taşıyor. Irklar arasındaki hassas barışı korumak ve yeni bir felaketi engellemek için her şeyini feda etmeye hazır. Ancak, bu denge, dünyadan gelen bir kehanetle sarsılıyor.
Zona'nın oğlu Leonore, insan dünyasında büyümüş masum bir genç. Ancak onun varlığı, sadece Irene'in değil, tüm Lypex'in geleceğini değiştirecek kadar güçlü bir tehdit barındırıyor. Geçidin kırılması, Leonore'u Lypex'e taşıyacak ve geçmişin hataları tekrar su yüzüne çıkacak.
Geçmişte Vincent'ın ihanet dolu planlarının ardından paramparça olan güven duygusu, Irene'i zorlu bir seçimle karşı karşıya bırakıyor: Geçmişin hatalarından ders alıp barışı koruyacak mı, yoksa Leonore'un gelişinin yeni bir kaosun başlangıcı olduğunu kabullenip onu yok etmeyi mi seçecek?
Karanlık ve aydınlık, ihanet ve umut, fedakarlık ve güç... Bu evrende her şeyin bir bedeli var. Peki ya Irene, ırkını kurtarmak için her şeyini riske atmaya hazır mı?
+21 cinsellik ve şiddet içeren sahneler bulunmaktadır. Bu hikaye Dark Romance kategorisindedir ve küçük yaştaki arkadaşlar için uygun değildir. Lütfen dikkate alınız.
✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩
Senin için her gün saçlarımı saldım. Dudaklarımdaki ruju tazeleyip durdum. Parfümsüz dışarıya çıkmadım. Yeni giysiler aldım. O giysileri hakkıyla taşıyabilmek için kilo verdim. Sırf sen birkaç saniye daha uzun bak diye hesaplar yaptım. Kahkaha atmadım, yüz hatlarımı korudum. Beni güzel gör istedim. Baktığında beni arzulaman için dünyanın en güzel kızı olmaya çalıştım. Güzel gözlerine bakarken kayboldum, derinlere battım. Sense elimden tutmak yerine beni gözlerinin derinliklerinde boğmayı tercih ettin. Kırmızı rujum dağıldı, makyajım silindi, saçlarım kabardı. Ve yeniden kilo alıyorum galiba. Seni beklemekten vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün mü olmalıydı? Hayır, böyle bitmesi şart değildi. Gözlerini açıp bana baksaydın, yaklaşıp ellerimi tutsaydın... Ya da en azından beni yanıtsız bırakmasaydın böyle bitmezdi. Eğer beni biraz bile sevseydin dünyanın en güzel kızı olurdum. En güzel, en asil ve en mutlu... Ama şimdi en suçluyum. Seni sevdiğim için, hiç olmadığım kadar suçluyum.
Vazgeçişimin damgası, intiharımın tescili. Dudaklarını bir kez bile öpememenin sancısı. Aramıza koyduğun duvarlardan atlama vaktim. Aşağı düşeceğim sevgilim ve öleceğim. Bir kez bile kalbine gömülmeyeceğim. Çürümeme izin ver. Bu yorgun beden karışsın toprağa ve and içelim birlikte, birbirimizi görmeyeceğimize. Sakın bir kavanoza koyma, kalbim çoktan darılmış sana. Ve o güzel gözlerin... Yaşarken görmedin, ölü bedenime değmesin. Beni en güzel halimle hatırla. Kanı çekilmiş, çürümüş ve delicesine sarhoşken değil. Senin için geldiğim o gün gibi, en güzel halimle...