Story cover for Sude'nin Günlüğü by authorumi
Sude'nin Günlüğü
  • WpView
    Reads 5,871
  • WpVote
    Votes 711
  • WpPart
    Parts 18
  • WpView
    Reads 5,871
  • WpVote
    Votes 711
  • WpPart
    Parts 18
Ongoing, First published May 03, 2015
Çevresindekilerden lise yıllarının değerinin bilinmediğini, oysa insan ömrünün en güzel yıllarının lise yılları olduğunu sık sık duyan Sude, bursla okumaya başladığı İstanbul Koleji'nde bu yıllarını yeni sırdaşı olan günlüğüne anlatır. Günlüğünün artan satır sayıları anıları kendisine hapsederken bunun doğruluğunu sorgular; sabır taşının çatladığını hissettiği dönemlerde sabretmesi için kendisine gönderilen imtihanlar ve karşılığında bu imtihanlara hazırlanmasına yardım etmek için gönderilen Ulaş. İyi, güzel, ama? Ya Ulaş da başlı başına bir imtihansa?

Sude'nin yaşamını saran ağır imtihanlara Ulaş'ın nasıl çözümler getirdiğini ve şefkatiyle onu nasıl sardığını öğrenecek, Sude'nin kalbindeki derin sevgiye tanık olacak, ikisinin yaşamına Sude'nin düşüncelerini tüm doğallığıyla öğrenerek dâhil olacaksınız. Ve bu kitap düşüncelerin bakış açısına bağlı olduğunu kanıtlayacak: Gökyüzü ve deniz asla kavuşamaz demeyeceksiniz, onların ufukta kavuştuğunu öğreneceksiniz.
All Rights Reserved
Sign up to add Sude'nin Günlüğü to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
AZE by kelebekleroldu1
21 parts Ongoing
"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.
You may also like
Slide 1 of 10
Yan Dairedeki | texting cover
ASYA cover
Akım || tex +18  cover
Bin Acı Bir Merhem/ Texting  cover
AŞK ÇİÇEĞİ cover
Abilerim cover
MEHİR(Gerçek Ailem) cover
Karadeniz'in Kızı (Gerçek Ailem) cover
AZE cover
BALLICA MAHALLESİ cover

Yan Dairedeki | texting

30 parts Complete

İrem: Dire 8'de müzik sesi yine çok yüksek. İrem: Rica ediyorum, biraz sessiz olabilir mi?