Siyah ve gri karışırsa ne olur? Ve siyah gri olana dek karışmaya devam etti. Beyaz duruluğunu yitireceğini bile bile savaşından vazgeçmedi. Duru ve Araf. Birbirlerinin ne zıttıydı ne de aynısı. Biri siyahtı biri gri. İkiside Araf'ta kalmıştı. Birleşince bütün olamıyor,birleşmeyince eksik kalıyorlardı. İşte tam o zaman tanıştılar. İkiside Araf'tayken. ***** Onu inceledim. Siyah ve içinde kaybolacağın gözler,siyah ve mükemmel saçlar,abartıya çalmayan kaslı,ama tahmin ettiğimden güçlü bir vücut. Ve vişne rengi dudaklar. Tek renkli noktası, siyahın içinde ortaya çıkmak için çırpınan bir kırmızı. Çok sert olmalıydı ismi. Bir o kadar masum. " İsmin ne?" "Araf." Araf işte buydu. "Araf nasıl güveneceğim ben sana? Hiç konuşmuyorsun bile!" Gözleri dudaklarıma kaydı ve bana yaklaştı. Aramızda nefes kadar mesafe vardı. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerimi kapattım. "Sakın bana güvenme.Ben güvenilmezim.Güvenirsen hata yaparsın." Nefesini yüzüme üfledi ve gitti. O buydu işte. O Araf'tı.