Leila Zacharias... Güzelliğiyle büyüleyen, gücüyle korkusuzca parlayan genç bir savaşçı. Keşif Birliği'ne katılarak kaderine meydan okuduğunda, yalnızca titanlarla savaşacağını sanıyordu. Oysa asıl savaş, kalbinin derinliklerinde sessizce büyüyen duygular ile olacaktı.
Levi Ackerman... Soğuk, katı ve ulaşılmaz. Duygularını gömdüğü sert zırhın altında, hiç kimseye ait olamayacak kadar özgür ve bir o kadar da zincirlenmiş. Leila'nın gözlerinde yankılanan o huzursuz edici sıcaklık, ona unuttuğu bir şeyi hatırlatıyordu: İnsan olduğunu...
Ancak aşk, kan ve küllerle örülmüş bir dünyada ne kadar var olabilirdi? Levi'nin korkuları, Leila'nın yaraları ve ikisinin arasındaki yasaklı bağ... Bir itiraf, bir pişmanlık, bir savaş... Ve kaderin en zalim oyunu.
"Beni görmezden geldin, beni ittin... Ama kalbimi susturmayı asla başaramadın, Levi Ackerman."
sıradan bir aşk istemiyorum, lanet bir fırtına istiyorum. uykusuz geceler ve sabahın dördünde bitmek bilmeyen sohbetler istiyorum. tutku ve çılgınlık istiyorum, uzaktan bile tüm vücudumu titretebilecek ve aynı zamanda beni yakınına çekerek tüm varlığımı anlamlandırabilecek birini istiyorum.