Gece, her şeyi örter. Sokakları, yüzleri, sırları... Ama en çok da gerçeği. Kimi zaman bir fısıltının peşine düşersin, kimi zaman bir gölgenin. Ne kadar derine inersen, o kadar kaybolursun. Bir noktadan sonra hangi yöne baktığının, hangi adı takip ettiğinin bir önemi kalmaz. Çünkü her ipucu seni başka bir çıkmaza götürür.
Bazen bir maske ardına saklanırsın, bazen bir sanrının içinde sıkışırsın. Kimi zaman cevapları arayan olursun, kimi zaman da cevaplardan kaçan. Ama bilmediğin bir şey var: Gerçek dediğin şey, çoğu zaman yalnızca başka bir yalanın parçasıdır.
52 gece... 52 adım... Her biri başka bir sır, başka bir çığlık, başka bir ölüm... Geri dönmek mümkün mü, yoksa çoktan kaybolanlardan biri mi oldun?
Sessizliğin içinde yankılanan bir nefes...
Gözden kaybolan yüzler...
Ve karanlığın içinden gelen o tok ses,
"Gerçeği bulduğunu sandığında, aslında kendini kaybediyorsun."
Yayınlanma Tarihi:30.01.2025
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.