"Aden, hayatı boyunca kendi sınırlarının içinde hapsolmuş bir kadındı.Güçlü görünüşünün ardında, derin bir kırılganlık ve kimseye açmadığı yaralar saklıydı. Ailesinin baskısı ve kendine biçilen roller arasında sıkışıp kalmıştı.Hep bir çıkış yolu aramış,kendi hayatını yaşamak istemişti ama bu özgürlüğün neye mal olacağını hiç tam olarak kavrayamamıştı.Sosyal medyada tanıştığı adamla kurduğu ilişki,ona bir kaçış gibi görünse de,aslında içinde taşıdığı boşluğu daha da büyütmüştü.
Aden, sevilmenin ve gerçekten kabul edilmenin ne anlama geldiğini sorguluyordu.Kendisini sürekli bir savaşın ortasında buluyordu;bir yanda içindeki özgürlük arzusu, diğer yanda ise onu boğan zincirler.Kaçmaya karar verdiği gün,hayatının bir dönüm noktasıydı.Kendi kaderini eline almak istemişti,ancak bunun bedelinin ne olacağını bilmiyordu.Hayatı, tanımadığı bir adam tarafından kurtarıldığında,her şeyin daha da kötüleştiğini düşünmüştü, ama aslında bu,onun için yeni bir başlangıcın tohumuydu.
Aden'in hikâyesi,sadece bir kaçışın değil, kendi varlığını keşfetme yolculuğunun hikâyesiydi.O,hem sevilmeyi hem de kendini bulmayı arayan bir kadındı.Tüm korkularına ve geçmişin yüklerine rağmen,yeniden doğmanın eşiğinde olduğunu hissediyordu.Küllerinden doğmak için önce yanması gerektiğini anlayan biriydi;içindeki ateşin onu tüketmek yerine dönüştüreceğini ancak şimdi fark ediyordu."
Bütün dünyanın aradığı katil ansızın hayatınıza girerse sizi soldurmasına izin verir miydiniz? Yoksa bütün yapraklarınız onun için mi açardı?
❝Zafer her zaman en güçlü olana ait değildir. Bazen en acımasız olan kazanır. Kanla yazılmış bir kaderi var, ruhundan söküp atamayacağı bir miras. O, şeytanın bile tereddüt ettiği yolda yürüdü. Ve sen, bu fırtınanın tam ortasındasın.❞
Hayatı her zaman soluk bir çiçek gibi olup, kendinden çok başkalarını düşünenlere...