KARADENİZ'İN HIRÇIN DALGALARINDA BİR AŞK VE KADER HİKÂYESİ
Bazı hayatlar, fırtınalı denizler gibidir. Ne kadar kaçarsan kaç, dalgalar seni hep geriye çeker. Bazı aşklar da öyledir, insanın kalbine kök salar ve hiçbir rüzgâr onu söküp atamaz.
Bir kadın... Geçmişin gölgesinde büyümüş, hiç tanımadığı bir babanın eksikliğini her an yüreğinde hissetmiş... Hayatı boyunca annesinin suskunluğunda saklı sırlarla yaşamış... Ve bir adam... Çocukluktan beri hayatına dokunan, her fırtınada yanında duran bir yoldaş...
Ama Karadeniz sadece sevdaları değil, acıları da içinde saklar. Bazen bir annenin korkuları, bazen geçmişin ağırlığı, bazen de hiç hesapta olmayan bir gerçek, insanın kaderini değiştirir.
Bu, bir aşkın, bir ailenin ve geçmişin derin izlerini taşıyan bir hayatın hikâyesi. Dalgalar ne kadar sert çarparsa çarpsın, sevda her zaman ayakta kalabilir mi?
Kimi sevdinse, onunla sınanırsın...
Bütün dünyanın aradığı katil ansızın hayatınıza girerse sizi soldurmasına izin verir miydiniz? Yoksa bütün yapraklarınız onun için mi açardı?
❝Zafer her zaman en güçlü olana ait değildir. Bazen en acımasız olan kazanır. Kanla yazılmış bir kaderi var, ruhundan söküp atamayacağı bir miras. O, şeytanın bile tereddüt ettiği yolda yürüdü. Ve sen, bu fırtınanın tam ortasındasın.❞
Hayatı her zaman soluk bir çiçek gibi olup, kendinden çok başkalarını düşünenlere...