"Bir santim ulan... Siktiğimin bıçağı, bir santim daha kaysaydı kaybediyordum seni..." Boğazımda bir hıçkırık sıkıştı. Kafam karışıktı, karışmış duygularla onun karşısına dikildim. Yavaşça, derin bir nefes aldım. Bu kadar yakın olmak, ona bu kadar değmek... "Çık odamdan!" dedim, sesimdeki titreme onu hissetmiş olmalıydı. Ama o an içinde bulunduğum karmaşanın arasında, öfkemle çırpındım. "Çık!" diye bağırdım, ama bu kez sesim daha da kırıldı. O kadar yakındı ki, gözlerimdeki yaşlar hızla aktı. Gözlerimdeki çaresizliği gördü. Bir adım daha atarak, bu kez elini uzattı, ama ben geri çekildim. "Seninle tartışacak halim yok! Çık odamdan dedim!" Bütün vücudum titriyordu. Gözlerimdeki korku, her şeyi örtüyordu. Birden, Ateş'in elleri beni sardı, bu sefer daha yavaş, ama kararlıydı. İçimden, ona karşı koymaya çalıştım. Ama gücüm tükenmişti. Beni yakaladı ve sıkıca sarıldı. "Bırak... bırak!" dedim, hâlâ onun kollarına karşı direnmeye çalışarak. Direndikçe boynumdaki yara canımı yakıyordu. " kurban olurum... kurban olurum sana, yeter! canın yanıyor !" Ateş bir an bile düşünmeden beni daha da sıkı sardı.Parmakları nazikçe yaramı buldu.Ellerinin içindeki gücü, incitmemek için ne kadar dikkat ettiğini hissettim, ama beni bu kadar yakın tutarken, onu itmeye bile cesaretim yoktu. "Ateş..." dedim, sesim titreyerek. "Çok korktum..." gözlerimden yaşlar süzüldü. "Çok korktum... Ölüyorum sandım , Canım çok yandı" "Beni delirtiyorsun.Beni mahvediyorsun Kâinat"Sonra, dudağını boynumdaki yarama bastırdı. Nazikçe, ama bir o kadar tutkulu. Her dokunuşu içimi alevlendiriyordu. ..... Bir mahallede aşk ne zaman yasak olur? Ne zaman ihanet sayılır? Ve en önemlisi. Bir aşk, ne zaman uğruna yanmaya değer hale gelir? Bu mahallede ateşe dokunan herkes ya yanar ya da küllerinden yeniden doğar...All Rights Reserved
1 part