"FICKLE."

"Hayatım boyunca bir şeyin peşinden koşuyordum. Ne olduğu belirsiz, bulanık. 'Doğru' zamanın ne zaman geleceğini bir türlü kestiremediğimden, kayıp gitti elimden her şey. Piyonu düzgün oynamıştım bu sefer fakat şah tehlikedeydi şimdi de. Bir çoban matı ile alırdı tanrı tüm her şeyimi elimden. Ne kalmıştı ki zaten benden geriye? Bu aptal oyuna da son verecek göt hem yok bende. Bazı şeylerin sonunun gelmesinden korkuyorum. Aslında 'korku' bile doğru duygu olmazdı bunun için. Üşeniyorum. Evet, üşeniyorum var mı diyeceğin? Hayatıma devam etmeye üşeniyorum. Bunu yazmaya, okumaya, yaşamaya üşeniyorum. Bir şeylerin elinden tutup onları kaldırıp, geri atıyorum kalktıkları çöp yığınlarına. Bu işte benim sorunum. Karar veremiyorum. Yaşamak mı yoksa görmezden gelmek mi? Yoksa ikisi de aynı şey mi zaten?"

Genel fickle s. dönek
Fickle rabble.
Dönek ayaktakımı.