Anka, kırılgan bir bedenle başladığı yolculukta, çevresindeki insanların yardımlarıyla yavaşça güçlenmeye başladı. Her zorluk, onu daha derin bir karanlığa itti, ama karanlıkta parlayan bir ateş buldu; bu ateş, başkalarının sevgisinden ve kendi içindeki direncinden doğuyordu. Her düşüş, onu biraz daha yakıyordu, ama her seferinde daha güçlü kalkıyordu, sanki ateşle yoğrulmuş gibi. Artık, hiçbir fırtına ve hiçbir acı, onu asla yok edemezdi; çünkü içindeki ateş, her şeyi yakacak kadar büyümüştü.
🏀
Sayın sen, ben Deva. Deva Çetinceviz.
Adımdan da anlayacağın üzere ben kolay lokma biri değilim. Evet, babam beni erkek gibi büyüttü ama öyle olmasaydı da ben tuttuğunu koparan bir kadın olurdum.
Benim hikâyem, kardeşimin başımıza açtığı işler yüzünden babamın benden yardım istemesiyle başladı. Ama bu sandığın kadar küçük bir yardım değildi. Yardımcı antrenörlük yaptığı bir basketbol takımında iki aylığına onun yerine bakmamı istiyordu.
Bu benim için çocuk oyuncağıydı. İşi yerine getirebilecek kabiliyete sahiptim. Kolaylıkla üstünden gelebilirdim.
Lakin küçük bir sorunumuz vardı.
Bu işi erkek kılığına girerek yapmak zorundaydım.
Hem de bir erkek basketbol takımında.
Anlayacağın üzere olaylar karışık, yolumuz engebeli. Ve ben agresif bir şoförüm. Erkek gibi büyümekle erkek olmak arasındaki farkı göreceğim bu yolda bana eşlik edersen kendimi daha az yalnız hissederim.
Hazırsan başlayalım mı?