"Alin, bu da yeni komşumuz Aras," dedi Selin, arkasındaki adamı göstererek. Sonra biri "Selin!" dediğinde, o da "Geliyorum," dedi ve içeri girdi.
Karşımdaki goril de bana elini uzattı. "Memnun oldum, Alin."
İnsan bir Alin Hanım der, ne öyle sanki kırk yıllık arkadaşınız gibi?
Ona öfkeli öfkeli baktım, elini sıkmadım. "Ben hiç memnun olmadım, Aras Bey. Gecenin bir körü ve sizin evden gelen müzik sesi o kadar fazla ki uykumdan uyandım."
"O zaman siz de bize katılın isterseniz," dedi saçma bir sırıtışla. Üstüme baktı ve "Bu arada pijaman güzelmiş," dedi yine o saçma sırıtışıyla.
Aklıma birden gelen şeyle kızardım. Üstümde en sevdiğim Winx Club karakteri Tecna'nın pijaması vardı.
Öksürdüm ve ona tekrar baktım. "İnsanlar uyurken pijama giyer, ben de uyumak istediğim için pijama giymiştim ama maalesef siz parti verdiğiniz için uyuyamıyorum," dedim, kelimelerin üstüne basa basa.
Gereksiz bir şekilde sırıttı goril.
Ona goril demen ayıp değil mi, Alin?
Diyen iç sesime göz devirdim. Acaba karşımdaki goril değil de, neydi? Uzun boylu, kas yığını bir erkek, 20'li yaşlarının başında gibi duruyordu ama garip bir şekilde yüzü vücuduna göre çok masumdu. Bal rengi gözleri, kumral rengi saçlarıyla beraber güzel gözüküyordu.
Bir ara, hiçbir erkeği beğenmeyen ben, onu yakışıklı bulmuştum. Sakalının olmaması çok iyi bir şeydi.
Bir ara kadınların çok güzel olduğu ama yakışıklı erkeklerin az olduğu düşünürdüm ama karşımdaki goril öyle durmuyordu, yakışıklıydı.
🎼
Uzun zamandır aynı monotonlukla geçen hayatımda ilk defa birine karşı bir şeyler hissettim. O işte, ilk başta doğru sandığım yanlış. Evet, o yanlıştı, sadece yanlış.
Ondan uzağa gitmem gerekiyordu ama gidemiyorum. Gideceğimi o da biliyordu ve bir şey yapmıyordu.
O yanlıştı...