Bir savaş, bir kaçış, bir kurtuluşun kollarına koşarken bile, fikirlerinizin hayat bulması namına atılacak her adım, duygularınızdan geçer
Bu yüzden insanlar için en tehlikeli silahlar daima zaafları ve duygularıdır.
Olur da bu aptal hislerden birini kalbinize bir tohum olarak ekerseniz, zaman geçtikçe büyür, filizlenir ve sonunda bir ağaç hâline geldiğinde tüm uzuvlarınızı, her anlamda dalları ve sarmaşıkları ile sararak sizi esir alır. Karşınızdaki kişi, savunmasız olduğunuzu fark ederse şayet, elindeki hançeri çıkarıp yaşam kaynağınız olan kalbinize saplamaktan çekinmez; dizlerinizin üzerine düşüşünüzden büyük bir haz alırdı.
Bazı insanlar da vardır ki, daima bir oyunun içindedirler. Öyle ki, sizi ele geçirdiğini düşündüren de, o duyguları yaratan da, göz önüne seren de yine kendileridir.
Yaşadığınızı düşünürsünüz. Yaşadığınızı düşündürtürler.
Acı çekip güçsüzleştiğinizi, vahşi ve sizden çok daha güçlü kartala ziyafet olacak bir serçe olduğunuzu daima bilirsiniz. Yine de sizin yırtıcı kartal, kendinin ise masum ve aciz bir serçe olduğuna inanmanızı sağlar.
Acıyan kalbini tuttuğunu düşünürsünüz. Alt etmek için dakikalar, saatler hatta günler sayar, yavaşça yaklaşırsınız. İşte o an... Acıdığı için tuttuğunu düşündüğünüz kalbinden, tüm o dalları, duyguları ve sarmaşıkları kesip parçalayabilecek kadar keskin bir hançer çıkarıp ilk olarak size saplar.
Serçe sandığınız kuşun yırtıcı bir kartal olduğuyla da yüzleşebilirsiniz...
𝒮𝒰
" BU BİR AJAN KİTABIDIR"
"intikam! intikam istiyorum..!
Benden alınan he şeyi ,yıllardır dağ taş demeden aradığım annemin mezarını!" dedim bağırarak.
" Sana neden inanayım? "
" Bana inanmana ihtiyacım yok! Onu bana kendi ellerinle getireceksin!"
Desteğiniz benim için en büyük motivasyon sizden isteğim yorum ve yıldızlarınızı eksik etmeyin iyi okumalar❤️❤️