Ben, Prenses Estella. İmparatorluğun gözden çıkarılmış, iftiralarla lekelenmiş, herkesin nefret ettiği prensesi. Günahım neydi bilmiyorum ama darağacında can verdiğimde bile herkes benden nefret ediyordu. Kraliçe'nin uydurduğu yalanlar, Dük Alaric'in ihaneti, suçsuz yere üstüme yıkılan bir cinayet... Beni kimse dinlemedi.
Sonra gözlerimi açtım.
İdamıma üç ay var. Ve bu sefer işler farklı olacak.
Bu sefer nişanımı bozacağım, Kraliçe'yi alt edeceğim ve kaderimi kendi ellerimle yazacağım. Ama işler beklediğimden daha karmaşık. Geçmişte bana karşı soğuk olan Zac, şimdi bir an bile yanımdan ayrılmıyor, Dük Alaric'e gelince... Onun da benden vazgeçmeye niyeti yok gibi.
Bir imparatorluğun kaderi, bir büyücünün fedakarlığı ve bana bahşedilen ikinci bir şans.
Bu sefer, beni öldürmelerine izin vermeyeceğim.
---
"Sakin ol." Dudaklarını kulağıma yaslayarak kurduğu cümle daha fazla çırpınmamdan başka bir şeye yaramadı. Etkisinden kurtulmak için varlığından uzaklaşmam şarttı. Uzaklaşmalıydım.
Dudaklarıma bastırdığı eline doğru bağırdım fakat bağırtım boğuk bir iniltiden öteye gitmemişti.
"Seni bırakmam için önce sakin olman gerekiyor güzel eva." Şiir gibi sesi dudaklarından tenime rüzgar misali esip geçti. Açıkta kalan tenime temas eden elini yavaşca hareket ettirmeye başladı. Eline doğru içli içli nefesler verdim. Göbeğimin çevresinde dolaşan sıcak parmak uçları her bir hücremi titretti. Yavaş ve tahrik edici dokunuşları tenimi yakıp kavurdu.
Yapmamalıydı bunu. Ona olan öfkem kendini bitirecek kadar fazlayken böyle yapmamalıydı. Kokusunu soluduğumda ne ara sakinleşmeye başlamıştım? Tenime dokunmamalıydı mesela, dokunuşları ne ara beni mahvedecek kadar etkiliyordu.
Sıcak dokunuşları göbek deliğimin çevresinde devam etti, sırtımı göğsüne daha da bastırdı. Bayılmama çok az kalmıştı. Son bir irade kırıntısıyla ağzımı kapattığı elini ısırdım benden uzaklaşması için. Kıpırdamadı bile. Hatta lanet olasıca adam acıya dair tepki bile vermedi. Onun yerine sırtımı göğsüne daha sert yasladı, başını boynuma iyice yerleştirip burnunu tam şah damarımın üzerine bastırdı. Yine içine derin bir nefes çekti. Neden inatla kokumu içine işlemesini istercesine soluyordu.
"Böyle yaparak senden uzak kalmış tenimin daha da alevlenmesini sağlıyorsun lâl gülü. Rahat dur" Boynuma doğru gelen karanlık fısıltısı kanımı fokurdattı. Pislik adam resmen onu ısırmamdan tahrik olduğunu ima ediyordu!
🌹🌹
Seçim kimisi için ödül, kimisi için ceza ama seçimi yapan kişi için ölümdür.
IŞIK YILI...