Büyük salonda her zamanki gibi kahvaltımı yaparken en yakın dostum Dragon da yanimdaydi. o olmasa şimdi burada olur muydum acaba ? diye düşündüm. burda yaşamak o kadar sıkıcıydı ki. Başıma gelecekleri bilmeden kahvaltıma devam ettim. ... -Koş Koş Koş.diye bagiriyordu nefessiz kalmıştı ve hiç durmadan bunu söylemesi beni daha da paniklestiriyor ve bende hickırarak ağlama isteği uyandiriyordu.belki bu kafama aldigim darbe yüzündendi bilmiyorum. ayrica koşabildigim kadar hızlı koşmaya calisiyordum bunun benimle derdi neydi ? -neden bana yardım ediyorsun? dedim avazım çıktığı kadar bağırarak. -belki de iyilik meleğinimdir. dedi ukala bi sesle. ardından -tabi iyilik biraz olsun kaldıysa...