Elini belime yerleştirdiğinde bacaklarımı kırıp bir çırpıda zıpladım. Havada bir tur attırıp narince yere bıraktığında salonu alkış sesleri doldurmuştu. Yavaşça eğilerek selam verdik. Tiz adımlarla kulise doğru ilerledim. Duvara yaslanmış olan kırmızı koltuğa oturup uzunca bedenime baktım. Bu hale gelmek için yıllarca uğraşmıştım. Spor salonlarını alt üst etmiştim, gecemi gündüzüme karıştırmıştım, neredeyse yemek yemez olmuştum ama olmuştu işte. Tanrıya şükür hayallerimi gerçekleştirmiştim. Fakat hayallerim dışında olan şuydu ki, bir pembe kuğu olamamıştım. Ben yalnızca siyahın sonsuzluğunda dans eden bir kelebek olabilmiştim... Bu hikaye 05.05.2015 tarihinde yazılmaya başlanmıştır.All Rights Reserved
1 part