Yokluk

Bir astronot. Kaybolmuş bir hafıza. Ölümcül bir gizem.

Herold, gözlerini açtığında hiçbir şey hatırlamıyordu. Kimdi? Buraya nasıl gelmişti? Tek bildiği, ağırlıksız bir şekilde havada süzüldüğü ve neredeyse terk edilmiş görünen bir uzay istasyonunda olduğuydu.

Ama burası terk edilmiş değil. Bir şey hâlâ burada. Ona bakıyor.

Geminin loş koridorlarında yankılanan garip sesler, yerçekimsiz ortamda süzülen yırtık astronot kıyafetleri ve açılan bir kapının ardında karanlıkta bekleyen bir gölge... Herold, kendisini bir ölüm kalım mücadelesinin ortasında buluyor. Hafızasındaki boşlukları doldurdukça, bu geminin sakladığı korkunç sırrı keşfetmeye başlıyor.

Ancak zaman daralıyor. Oksijen tükeniyor. Ve her köşede onu izleyen bir şey var.

Gerilim, bilim kurgu ve hayatta kalma mücadelesinin iç içe geçtiği bir hikâyeye hazır olun.
Eğer "Alien", "Dead Space" veya "The Expanse" gibi yapımları seviyorsanız, bu hikâye tam size göre!

Herold'un bu kabustan çıkmak için ne kadar ileri gidebileceğini görmek için hemen okumaya başla!

Merhaba okuyucular! Bu hikayeyi yazarken uzayın sonsuz bilinmezliği, yalnızlık ve bilinmeyenin korkusu üzerine düşündüm. Umarım hikayeyi beğenir ve buradan mutlu ayrılırsınız.