"Ben yanmayı seçtim... Çünkü küle dönüşmeden, yeniden doğulmaz."
"Bir kız vardı...
Adı her geçtiğinde gökyüzü kararır, sokak lambaları titrerdi.
İçindeki çocuk susmuştu ama gözleri hâlâ bağırıyordu."
Kor'un içinde gizlenen bir hikâyeydi bu.
Ne tam iyi, ne de tam kötü.
Ne masum, ne de cani...
Ama tamamen gerçek.
Kendi küllerinden yeniden doğmayı seçen bir kızın,
yanlış ellerde parçalanmış bir kalbin ve
her şeye rağmen sevip savaşan bir ruhun hikâyesi.
Aşk, bu hikâyede sadece bir duygudan ibaret değil.
Bir silah, bir yara, bazen de merhem...
Ve bazen öyle bir kor ki, dokunanı yakmaz, içine çeker.
"Kor Ateş" bir aşk hikayesi değil...
Bir kadının hayatta kalma, susarak ayakta durma ve
gözyaşlarını barut gibi taşıma mücadelesi.
Ve eğer bir gün,
yanan bir kadının gözlerine denk gelirsen...
O gözlerde cenneti değil, cehennemi izleyeceksin.
Çünkü bazı kadınlar ateştir.
Ve bazı yaralar, sadece ateşte mühürlenir.
Peki, siz bu hikayede yanmaya hazır mısınız?
Gerçek Ailem.
"Kalbi atmaz ama nefeste almaz,
Gözlerini açmaz ama yüreği de susmaz,
Ruhu hiç kanamaz ama ağlamayı da bırakmaz,
Başını çevirip onlara bakar ama gerçek ailesinden haberi olmaz..."
Ben Günce Kara, bir kere bile gülemeyen ama kendi derdine de dert demeyen bir insanım. Kalbim kırıktır ama ruhum derli topludur benim, gözüm yaşlıdır ama yerindedir merhametim.
"Solan çiçekleri yeniden canlandırmak için onu kökünden koparmak gerek. Bende yeniden canlanabilmek için her şeyi baştan yazmaya karar verdim."
Günce KARA.
-.-
Not: Esinlenilme ya da çalınma durumunda yasal işlemler başlatılacaktır. Kitaba saygı duymanızı rica ederim. :)