"Ben yanmayı seçtim... Çünkü küle dönüşmeden, yeniden doğulmaz."
"Bir kız vardı...
Adı her geçtiğinde gökyüzü kararır, sokak lambaları titrerdi.
İçindeki çocuk susmuştu ama gözleri hâlâ bağırıyordu."
Kor'un içinde gizlenen bir hikâyeydi bu.
Ne tam iyi, ne de tam kötü.
Ne masum, ne de cani...
Ama tamamen gerçek.
Kendi küllerinden yeniden doğmayı seçen bir kızın,
yanlış ellerde parçalanmış bir kalbin ve
her şeye rağmen sevip savaşan bir ruhun hikâyesi.
Aşk, bu hikâyede sadece bir duygudan ibaret değil.
Bir silah, bir yara, bazen de merhem...
Ve bazen öyle bir kor ki, dokunanı yakmaz, içine çeker.
"Kor Ateş" bir aşk hikayesi değil...
Bir kadının hayatta kalma, susarak ayakta durma ve
gözyaşlarını barut gibi taşıma mücadelesi.
Ve eğer bir gün,
yanan bir kadının gözlerine denk gelirsen...
O gözlerde cenneti değil, cehennemi izleyeceksin.
Çünkü bazı kadınlar ateştir.
Ve bazı yaralar, sadece ateşte mühürlenir.
Peki, siz bu hikayede yanmaya hazır mısınız?
Sevdiğini almıştı bu köylü ondan.İntikam almak için döndü ve bizide fırtınasına aldığı gibi götürdü.
***
"Geliyorlar,ana geliyorlar!"
Elimdeki kumanyayı yaşlı kadına uzatırken arkadan bir çocuk bas bas bağırarak köyün yokuşundan bize doğru koşuyordu.
Kumanyayı kapının önüne bırakıp benim gibi yokuştan koşan çocuğa baktı.Çocuk iki elinide sallayarak kendini iyice fark ettirmeye çalışıyordu.
"Ana, geliyorlar!"
Kim geliyordu?
Evlerin birinden çıkan kadın koşan çocuğa baktı.Galiba annesi bu kadındı.Meydanda olan tüm köylü çocuğa bakıyordu.
Çocuk tekrar avazı çıktığı kadar bağırdı.
"Eşkiyalar geliyor!" Gözlerim açılırken bir anda yanımdaki arabanın sağ aynasına karşı tepeden bir kurşun geldi.
Kulaklarımı kapatırken kurşunun geldiği tarafa baktım.Elindeki keleş ve kafasındaki siyah beyaz puşisi ile tepenin başında duran adamı gördüm.Ve arkasındaki ona benzeyen birkaç adamı.
"Hassiktir!"
☆Kitabımdaki karakterler ve olaylar hayal ürünüdür.Gerçeklikle alakası yoktur.
(+18 içerik,şiddet,argo kelimeler var kitapta bunlara dikkat ederek okuyunuzzz.)