Story cover for HİKAYEMİZİN SONU OLMASIN by geceyar1s1gunes1
HİKAYEMİZİN SONU OLMASIN
  • WpView
    Reads 1,131
  • WpVote
    Votes 609
  • WpPart
    Parts 11
  • WpView
    Reads 1,131
  • WpVote
    Votes 609
  • WpPart
    Parts 11
Ongoing, First published Mar 11
MUTLU SONLARA İNANIR MISINIZ? Ben inanmam neden mi çünkü bir şeyin var olması sizi mutlu ediyorsa o şeyin sonu geldiğinde yani artık varolmadığında mutluluktan bahsedebilir misiniz? 
Kalbinizi ısıtacak bir aşk hikayesi, okuduğunuz satırlarda kendinizden bir parça bulmanız dileğiyle...
All Rights Reserved
Sign up to add HİKAYEMİZİN SONU OLMASIN to your library and receive updates
or
#288lisekurgusu
Content Guidelines
You may also like
Hayır Diyebilme Sanatı  by _Lucretius_
36 parts Complete
Müthiş Psikoloji tarafından yazılmıştır Gerçekten "özgür" müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? Değişmeye ne kadar açıksınız? En azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı? Yoksa "Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki?" dediğiniz olur mu? Önemsiz gibi görünen bu küçücük ayrıntıların mücadelesi içinde silinip gider sizi siz yapan sınırlarınız. Çünkü "özgürlük" sandığınız gibi "sınırsız" olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir. Diğer bir deyişle, hayır diyebildiğiniz ölçüde, özgürlük alanınıza sahip çıkarsınız. Hayır Diyebilme Sanatı sınırlarınızı doğru çizerek, kendinize geniş bir özgürlük ve özgüven alanı yaratmanın incelikleriyle dolu, duyarlı bir rehber...
Gözler Aynı Sen-Gerçek Ailem by Yazmaperileri
31 parts Ongoing
Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak nedir bilir misiniz? Ezgi biliyordu. Hayatını zindana çeviren üvey babasından kaçtığı bir gecede, onu bu hayata tutsak eden adamla karşılaşmayı beklemiyordu. Bilseydi o adamla karşılaşacağını, yine kaçar mıydı o ödül töreninden? Onunla yüzleşecek cesareti bulur muydu? Yine de her şey için çok geçti. Bir karanlık gecede, İki lacivert göz kesişmişti. Biri nefretle diğeri ise yabancı gibi bakarken daha da acıtmıştı gerçekler. Asaf Kandemir tanımamıştı kızını. Ona nefretle bakan gözlerin ardında yatan anlamı görememişti. İki silah sesi duyulmuştu sonrasında sokakta. Yere düşmüştü kızın bedeni, sokak lambasının altına. O lamba bile kızın kimliğini aydınlatamamıştı. Eğer bilseydi o sokağa girince hayatının değişeceğini, geçmezdi o sokağın önünden belki. Atmazdı adımını. Ama geçmişti iş işten. Birçok şey gibi buna da geç kalınmıştı.. --- Hikayeden Kesit --- 15 yıldır, nefret ederek büyüdüğüm bu adam, bir kaç gün içerisinde bütün dengemin şaşmasına neden oldu. İçimde filizlenen, baba hayaliyle yanıp tutuşan çocuk, yine terk edilmenin verdiği kırıklıkla ağladı. Ağladı ağlamasına ama sesini duyan olmadı. Karşımda, acımasızca bakan lacivert gözleri her şeyi açıklıyordu. Onun gözünde bir hiçtim ben. Koca bir boşluk. Hikayesinde bir yerim yoktu. O ise benim hikayemin büyük bir kısmını oluşturuyordu. - Sözler hayli çıkmazlarda, Söz ver haydi sen.🎶 Dün birini gördüm yolda, Gözler aynı sen.🎶 Bizler aynı kalmadık ki, Hayat değişirken.🎶 Ben birini sevdim ama, Gözler aynı sen 🎶 Hikayenin şarkısı: Gözler Aynı sen-Yaşar
KIRMIZI ŞARAP  by 8ruzgar11
11 parts Ongoing
''Önüne baksana be! Kör müsün?'' diye cırladığımda kaşlarını çatıp, ''Asıl siz önünüze bakın! Çarpan sizsiniz.'' deyip bavulunu yerden aldı. ''Sen önüne bakmadığın için eşyalarım yere düştü! Bak eşyalarım diyorum! Çoğul eki var!'' sözlerimle eşyalarıma umursamazca bakıp omuz silkti. ''Benim sorunum değil. Kalitesiz mal alırsanız böyle olur.'' demesiyle çıldıracaktım neredeyse. ''Bunları toplamama yardım edeceksin!'' dedim öfkeyle. ''Hayır, bu beni ilgilendirmez.'' ''Edeceksin!'' ''Etmeyeceğim.'' ''Bal gibi de edeceksin!'' ''Etmeyeceğim. Hatta bakın şimdi gidiyorum.'' İleri atılıp onun bavulunu sert bir şekilde yere attım. İçindeki eşyalar dökülmeyecekse bile zarar görsün istedim. ''Ne yaptın manyak!'' derken üzerime atlayacakmış gibi bakıyordu. Bende onu umursamadan eşyalarımı bavula yerleştirmeye başladım. Tarağımı alacakken elimin üzerinde bir el hissettim. Başımı çevirdiğimde bana manyak diyen adamla göz göze geldik. Bir süre ikimizde birbirimize bir şey demedik, diyemedik. Uzaktan bakınca, o sinirle fark edememiştim ama şimdi yakından bakınca anlıyordum ki, gözlerindeki kehribar ile ela karışımı çok güzeldi. Garip bir etkisi vardı gözlerinin. Baktıkça daha fazla bakmak istiyordu insan, sanki gözlerinde bir sır saklıymış gibi. si Bakışlarını üzerimden çekmeden parmağını yavaşça tarağıma uzattı. Eli istemsizce elime değdi. Elektrik çarpmış gibi hızla elimi çektim. Tarağımı bana verdiğinde ona, ''Bal gibi de yardım ettin.'' bakışı attım. Göz devirmekle yetindi. Ardından beraber dağılan eşyalarımı topladık. Bavulumun fermuarını kapattığımda, kehribar gözler bir kez bile bana değmeden gitti. ~Onlar için her şey böyle başladı.
BEYAZ KUBBELER : Savaşçı Kadın ve Kral ( -TAMAMLANDI- ) by Humeyra2882
81 parts Complete
NOT: Mavi Kubbeler/ Yalnız Prens hikâyesinin devamıdır. Ayrı ayrı okunabilir, karakterler ve mekan farklıdır. (Ama önce Mavi kubbeleri okumanızı tavsiye ediyorum.) Not :İlk kitap olan Savaşçı Kadın ve Kral tamamlanmıştır. İkinci kitap olan Savaşçı Kadın ve Kralın şehri tamamlanmıştır. (İkisi de buradan yayımlanmıştır) İlk Kitap: Uzun savaşlardan sonra dört Krallığa bölünen bir dünya ve bu dünyada hayatta kalma savaşı veren bir krallık... Kuzey Kubbeler... Sierra gündüzleri avlanıp, hurda toplayarak hayata tutunmaya çalışırken geceleri soğuktan ölmemek için çabalamaktadır. Fakat kış hiç olmadığı kadar sertleşiyordur ve gün geçtikçe dışarı çıkmak neredeyse imkânsızlaşacaktır. İşin içine acımasız çeteler ve onların sert kuralları da eklenince Kuzey krallığında tam bir kargaşa baş gösterir. Tam bu sırada Sierra'nın hayatına, Werner adında gizemli bir adam girer ve ona hayatını kolaylaştıracak bir teklif sunar. Hiç beklemediği bir anda karşısına çıkan adamın ona sunduğu anlaşmayı kabul eder ve onunla birlikte tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk onun hayatını tamamen değiştirecektir. Sierra farkında olmasa bile, aslında büyük bir şeyin parçasıdır. Hayatı boyunca, gizliden gizliye bu şeye hazırlanması sağlanmıştır ve sonunda kader, Sierra ve Kuzey halkı için bir son hazırlamaya başlamıştır. Sierra, bu sonu engelleyebilecek kişiye ulaşmanın tek anahtarıdır. İkinci Kitap: Hava daha da sertleşti... Kış daha da kötüleşti... Ve çeteler Kuzey Krallığına savaş açmaya hazırlanıyor. Eski dünyadan miras kalanlar, yeni yaratılan dünya için büyük bir tehdit oluşturuyor. Werner ve Sierra ise bunu durdurmak için her şeylerini ortaya koymak zorundadır. Kalplerini bile.
You may also like
Slide 1 of 10
Hayır Diyebilme Sanatı  cover
Gözler Aynı Sen-Gerçek Ailem cover
Abilerim cover
BALLICA MAHALLESİ cover
AŞK ÇİÇEĞİ  cover
ASYA cover
KIRMIZI ŞARAP  cover
BEYAZ KUBBELER : Savaşçı Kadın ve Kral ( -TAMAMLANDI- ) cover
Aden Duru / Gerçek Ailem cover
Kitap Alıntıları cover

Hayır Diyebilme Sanatı

36 parts Complete

Müthiş Psikoloji tarafından yazılmıştır Gerçekten "özgür" müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? Değişmeye ne kadar açıksınız? En azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı? Yoksa "Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki?" dediğiniz olur mu? Önemsiz gibi görünen bu küçücük ayrıntıların mücadelesi içinde silinip gider sizi siz yapan sınırlarınız. Çünkü "özgürlük" sandığınız gibi "sınırsız" olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir. Diğer bir deyişle, hayır diyebildiğiniz ölçüde, özgürlük alanınıza sahip çıkarsınız. Hayır Diyebilme Sanatı sınırlarınızı doğru çizerek, kendinize geniş bir özgürlük ve özgüven alanı yaratmanın incelikleriyle dolu, duyarlı bir rehber...