Tenebris. Bir diğer ismi ile Karanlık. Üç katlı bu cehennem yeni evimdi. Belki de mezarım. Çok ironik bir durumdu aslında. Karanlıktan iliğiyle kemiğiyle korkan ben karanlığın tam ortasına düşmüştüm. Düştüğüm yerde etrafıma dikenli teller ile korkumdan daha büyük bir kafes örülmüştü.
Etrafım ömrüm boyunca korktuğum karanlık, canımı yakacak, belki de alacak dikenli tellerden oluşmuş bir kafes ve hem karanlıktan hem de o kafesten daha tehlikeli olan insanlarla çevrelenmişti. Kaçış yoktu. Hiçbir zaman olmazdı. Esaret vardı. Acı vardı. Ve varlığını somut bir şekilde hissedebildiğim korku vardı. Karanlık en baskın olanıydı.
Çünkü etrafımı sarmış olan tüm tehlikelerin tek ortak noktası o'ydu. Karanlık. Ve bazı karanlıklar, insanın ruhuna işlediğinde geri dönüşü yoktur. Geri dönüş yoktu. Bir milyon dolar değerinde bir borç ve o borca karşılık takas edilmiş hayatım, özgürlüğüm vardı. Ve o vardı. Tenebris'in ve hatta tüm bu şehrin sahibi.
Ben vardım ve o vardı. Geri kalan her şey koca bir yalandı. Ruhum şeytana satılmıştı. Ve şeytan tam karşımda, kalbimi kaptırdığım o adamdı.
🌑🍷🫀
Tenebris Latin kökenli bir kelime olup, 'karanlık' anlamına gelmektedir.
0547******: Müdürün odasından çıkarken ki yüz iradeniz çok tatlıydı.
Böyle küçük ellerini yumruk yapmış
Gözlerinden geçen öfkeyle ilerliyordunuz.
Ama en güzeli de o güzel kırmızı dudaklar ınızı büzmüşsünüz.
0563*******: Öfkeli civciv dehşet saçtı KDKDKDKKDKS
Aras: Her kimsiniz bilmiyorum ama saçma espirileriniz komik değil.
Bana yazmayı bırakın ve ben de bu olanları saçma bir şaka olarak düşüneyim.
0539*******: Ya istemesek?