Yedi krallık, yedi farklı büyü... ve hepsini saran kadim bir lanet.
Bir zamanlar barışın ve dengenin hüküm sürdüğü Septem Diyarı, Lunaria Krallığı'nın kraliçeleri tarafından başlatılan gizemli bir lanetle sarsılır. Bu karanlık güç, büyülerle örülen duvarları, yıllarca süren barikatları ve kadim koruyucuları bile aşarak tüm krallıkları tehdit etmeye başlar.
Karanlığın gölgesi büyürken, Ateş Kahinleri eski bir kehaneti gün yüzüne çıkarır:
"Yedi krallıktan yedi kişi birleşecek, tanrının emanetlerini bulacak ve bilinmeyeni çözerek laneti durduracak."
Birbirinden tamamen farklı yedi karakter, kendi yolculuklarını bırakıp ortak bir kaderin içine sürüklenir. Sırlar, ihanetler, dostluklar ve fedakârlıklarla dolu bu destansı yolculukta, gerçek düşman göründüğünden çok daha yakındadır...
Septem, kaderin zincirlerini kırmaya cesareti olanların hikâyesi.
Laneti durdurabilecek misin? Yoksa onun bir parçası mı olacaksın?
Bir varmış, bir yokmuş...
Günün birinde upuzun bal rengi saçları olan güzeller güzeli bir kütüphaneci, sıradışı bir masal kitabı okumaktaymış.
Hayatı boyunca her daim yapayalnız olan bu kadın, masal kitabında tıpkı kendisi gibi yalnızlıktan ölen bir kadına öyle üzülmüş ki kitabın başında ağlaya ağlaya bitap olmuş.
Hüzünle masal kitabının eski sayfalarını çevirirken garip bir şeyi fark etmiş.
Okuduğu resimli kitapta hikâyesine kahrolduğu karakterin çizimi tıpkı kendi yüzüne benziyormuş.
Dehşet içinde kitabı kütüphane müdürüne götürmek için ayaklandığında üst raflardan kafasına düşen bir kitap, hayatını kaybetmesine neden olmuş.
Gözlerini kapatırken ölümün ani soğukluğu tarafından ele geçirilmiş.
Yeniden gözlerini açtığında ise okuduğu masal kitabı dışında hiçbir şey hatırlamıyormuş.
Ancak onu asıl şaşırtan, yapayalnız olduğu için üzüldüğü kadının bedeninde uyanmasıymış...
Vivara Thasisa'nın...