PARASTİN

Üzerime yürüyen adamla geri geri gitmeye başladım. Bir yandan üzerime yürüyor, bir yanda da gömleği'nin kollarını kusursuca katlamaya çalışıyordu.

En sonunda, fark etmeden arkamdaki komidine çarptığımda bir şeylerin düşme sesi gelmişti. Dönüp bakamamıştım ama oda'nın içerisindeki ışığın azalmasıyla, abajuru düşürdüğümü anlamam kısa sürmemişti.

Devran kısa sürede tam dibimde bittiğinde artık dayanamayarak, avucumu sert göğüsüne bastırdım "Çekil be manyak mısın nesin?" diyerek ittirdim. Hareket bile etmedi.

İri dudaklarını ıslatarak, ellerini kumaş pantolonunun cebine koydu. "Az önce aşağıda ne diyordun?" Sertçe yutkundum. Aklıma gelenle kendime küfür ettim. Alaydı o bir kere! Ciddiye almış olamazdı herhalde.

bakışlarımı ona çevirdim. Tam dudaklarımı aralamış, konuşacağım sırada beni durdurdu. "Dur dur, ne demiştin?" Bir iki saniye sessiz kaldı, "Hah, erkek dediğin dışarıda kedi, yatakta aslan olur." Bir adım daha yaklaştığında, kalçamı komidine yasladım. "Devamında da dedin ki; 'Mesela Devran tam bir kedi, ne desem kabul ediyor' dedin tam olarak. Şimdi, bende diyorum ki sevgili müstakbel karıcığım." Tek kaşımı kaldırarak baktım yüzün. İyide ben onları keyiften söylememiştim ki, sadece dalga geçmiştim. Ben nerden bilseydim bu manyak herifin konuşmalarımızı duyacağını.

Cebine koyduğu sağ elini çıkararak omuzumdaki saçlarımı geriye itti ve üzerime eğildi. Şaşkınlıkla Devrana bakakalırken, nasıl bir olayın içinde olduğumu kavramaya çalışıyordum.

Şeytan diyordu elinin tersiyle yapıştır bir tane!

Titrek bir nefes çekti ve o dolgun dudaklarını tekrar konuşmak için araladı "Bu kedi gibi olan Devranı bir kenara itip, şu içimdeki aslanı ortaya çıkarsak mı acaba?Kendim için değil, senin için diyorum. Bana pek meraklıymışsın gibi geldide." Dedi beni baştan aşağı süzerek.