Türkiye'de suçla mücadelede yeni bir dönem başlar. Devlet, en azılı suçlular için infaz yetkisini özel eğitimli sniper'lara verir. Polis teşkilatı içinden seçilen bu keskin nişancılar, gölgelerden adalet dağıtan ölümcül figürlere dönüşür.
Asena Bayrakçı'nın en büyük hayali de bir sniper olmaktır. Yeteneği ve cesareti tartışılmazdır, ancak üstü Batuhan Kara, onun bu göreve uygun olmadığını savunur. Asena'nın önüne cinsiyetçilikten örülmüş bir duvar çekilmiştir. Ancak kader, onu bambaşka bir yolun eşiğine getirir.
Utku Ayaz Ünal, bu özel göreve seçilen polislerden biridir ve bu tekliften kaçış yoktur. Asena ile yolları kesiştiğinde, birlikte tehlikeli bir oyuna girişirler. Asena, Utku'nun kimliği altında bir sniper olarak çalışmaya başlar. Fakat sırlar sonsuza dek saklanamaz. Gerçekler gün yüzüne çıktığında, ikili kendilerini hem devletin hem de suçluların hedefinde bulur.
Şimdi kaçmalı, savaşmalı ve geride bıraktıkları adaletin neye mal olduğunu sorgulamalıdırlar. Kurşunun yazdığı bir hikâyede, kazanan gerçekten adalet mi olacaktır?
👮🏻♂️🥷🏻. 👨🏻✈️👮🏼♀️. 👩🏻⚖️. 🥷🏼🥷🏽🥷🏼👨🏽✈️.
Not: Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür. Olay örgütünün ve kitaptaki siyasi kişilerin gerçek hayatla alakası yoktur.
O özel bir çocuktu.Bunu 6 yaşında ilk farkeden kişi onun hayatını değiştirmişti.O gerektiğinde konuşurdu ama onun susması bile insanları korkuturdu.Kendisinden üstrütbeliler bile onla konuşurken iki kez düşüner,ondan çekinerdiler.
Onun hayatında yasaklara yer yoktu.O zaten sınırını bilen bir kadındı.Gözlerinde her zaman parlayan bir ateş vardı.
O gözlere bakan olursa kendisini ateşte yanmış gibi hisseder, 2 dakikadan fazla göz teması kuramazlardı.