Therya Sarayı yıllardır açıklanamayan bir lanetin gölgesinde yaşamaktadır. Kralın oğlu, bir zamanlar halkın umudu olan genç prens, esrarengiz bir hastalıkla günbegün solarken, saray en sonunda çareyi uzak bir dağ köyündeki genç bir şifacıda arar. Ancak bu kız genç bir şifacıdan fazlasıdır. Kanında taşıdığı miras, yıllar önce mühürlenmiş sırları, unutulmuş isimleri ve lanetli bir geçmişi içinde saklar. Gerçek ortaya çıktığında, yalnızca kalbiyle değil, tüm ruhuyla bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.
Bazı sırlar açığa çıktığında değiştirdiği onca kaderin beraberinde paramparça edilmiş kalpleri de beraberinde getirir.