İçimdeki Biz

Bir üniversite. Dört kız. Ve kesinlikle sıradan olmayan başlangıçlar.

Yeni şehir...
Yeni yurt odası...
Yeni başlangıçlar...
Planlar mı? Onlar daha ilk günden iptal oldu.

Çünkü bu dört kız, doğuştan biraz... fazla.
Fazla parlak. Fazla derin. Fazla karanlık.
Ve kesinlikle fazla doğaüstü.

Nefes, kendisine bile iyi gelemiyorken, yazarın "ana karakter sensin" demesiyle tüm sorumlulukları üstüne yıkar. Neyse ki onu izleyen, koruyan ve destek olacak biri var. Kesinlikle stalker değil . Tabii, adamımız lanetlenmiş.
Mira, kaderinde parıldamak varken gölgeye tutkun olursa ne olur? Yazar buna "Olmaz!" der ve her adımda yollarını ayırmaya çalışır sizce ayırabilir mi?
İrem, fazla meraklı fazla belalı ... Bunu fark eden yazar, yer mi? "Al sana aşk!" diyerek baş belası birini yollar. Kalbi buz tutmuş biri bunu kabullenebilir mi?
Lina, sürekli pozitif sürekli gülüyor ama yalnız. Yazar yükseklikten korkan bu kıza onu uçuracak birini yollarsa ne olur ? Belki de onu kanatlarının altına alacak biri,bizim kızın işine gelir?

Bazı dostluklar yıldız tozuyla başlar.
Bazı aşklar... hiç olmaması gerekir.

Yedi gençle başlayan hikâye, sekize tamamlanırsa ne olur?

Elementler...
Ruh hayvanları...
Ve bolca "Ben neye bulaştım şimdi?" hissi.

Hepsi yazardan normal bir hayat isterken...
Yazar hâlâ karar veremedi:
Bu hikâye komedi mi, dram mı, yoksa kozmik bir şaka mı olsa?