HANÇER
Bir kurşun, yalnızca bedenleri değil; kalpleri de delip geçer.
Vatan için atılan her adımda bir yemin saklıdır. Ve o yemin, bazen dağların sessizliğinde, bazen bir annenin titreyen duasında yankılanır.
Üsteğmen Sıla, Hançer Timi'nin gözü kara lideri olarak zorlu görevlerin tam kalbindedir. Ancak bir pusuda yaralanması, sadece onun değil; geride kalanların da sınavını başlatır. Karlarla örtülü dağlardan bir hastane koridoruna uzanan bu hikâyede, görev aşkı ile insan olmanın kırılganlığı karşı karşıya gelir.
Aynı savaşta, biri üniformanın ardında, diğeri beyaz önlüğün... Gökhan, kalbinde taşıdığı sırları, ameliyathanede ölümle hayat arasında sıkışan Sıla'nın gözlerinde yeniden okur.
HANÇER, sadece bir askeri operasyon değil; bir annenin sabrı, bir babanın suskunluğu, bir sevgilinin titreyen duası ve bir timin omuz omuza verdiği mücadeledir.
Bu roman, nefesinizi kesecek çatışmalarla, kalbinize dokunacak sahneler arasında bir yolculuk.
Çünkü bazı savaşlar cephede değil, kalbin tam ortasında verilir.