GÖK GÖLGESİ

Hayat bedellerle önümüze engeller koyardı. Herkes biri olmak isterdi, bir birey. Çoğumuzun hayalleri, umutları vardı. Benim lügatımda hayali ve umudu olmayan insan ölmeyi düşleyen insandı.

Ben ailesinin yaşantısından kaçan o kızdım; Asena Yıldırım. Hayallerim için çalışmış, çabalamıştım. Türkiye'nin köklü üniversitelerinden genel cerrahi bölümünden mezun olmuştum. Bu bana yetmiş miydi? Asla. Yaşantıma yurtdışında devam etmiştim. Niye mi? Babamın devam ettiği ve son nefesini verirken bile devam edeceğini bildiğim karanlık çukura düşmemek için.

Ben Argun Yıldırım'ın kızı Asena Yıldırım'dım. Ben onun gibi, korktuğum babam gibi o çukura girmek istemiyordum. Fakat babam gibi hayat da bana karşıydı. İtalya'dan Türkiye'ye iznimi kullanarak ailemin yanına gelmiştim. Bir süikasta kurban gitmiştik. Babamın son nefesini verirken bile adını dünyalara haykırdığı işi bana söylemesi ise tamamıyla hazır ama istemediğim durumdu.

Benim babam Argun Yıldırım son nefesinde konuştukları "İşlerimi devam ettir, Asena'm. Benim intikamımı sen al. Amcan ve dayın sana yardımcı olacak. Seni seviyorum." Olmuştu.

Ben neye ağlayacağıma şaşırmıştım. Babamın vefatına mı, annemin hastalığına mı, bunca zaman hayallerimin peşine gitmeme rağmen sendelememe mi yoksa artık mafya Asena Yıldırım olmama mı ağlamalıydım? Sahi siz yardımcı olun. Şahsen ben babamın son nefesinden sonra bedenim canlı fakat ruhum tamamıyla ölmüştü.

⚠️ Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.

⚠️Çalınması ya da kopyalanması halinde yasal işlem başlatılacaktır. Bütün hakları şahsıma aittir.