Story cover for ZORLU SEVDA by mjdeliyzr
ZORLU SEVDA
  • WpView
    Reads 3,905
  • WpVote
    Votes 283
  • WpPart
    Parts 32
  • WpView
    Reads 3,905
  • WpVote
    Votes 283
  • WpPart
    Parts 32
Ongoing, First published Apr 15
Mature
🎙️
 "Burada Karga Timi Komutanı konuşuyor...
 Kod adı 'Öğretmen Hanım'.
 Tekrar ediyorum: Kod adı Öğretmen Hanım."
Elif donakaldı. Gözleri büyüdü. Dudakları aralandı ama kelime çıkmadı.
🎙️
 "Senin adını ilk kez kalbimde yankılanırken duydum.
 Bugün birçok çağrı aldım...
 Ama en çok, senin sesini duymak istedim."
Gözyaşı birikmeye başlamıştı bile.

🎙️
 "Frekansını değiştirme, olur mu?
 Çünkü benim yayınım sana sabitlendi.
 Kabul edersen, bu istasyon sonsuza kadar senin olur."
O anda kapı çaldı. Radyo sustu.
Elif nefes bile almadan kapıya yürüdü. Parmaklarını kapı koluna götürdü ama çevirmedi. Sadece sordu:
Elif (kısık sesle):
 "Bu yayını açmak... ne anlama gelir?"
Kapının ardından tanıdık ses geldi, bu kez telsizsiz ama kalpten:
Fırat:
 "Sonsuza dek aramayı değil,
 birlikte çalmayı seçmek demek."
Elif kapıyı açtı. Fırat karanlıkta duruyordu, sade bir siyah mont giymişti, elinde küçük taşınabilir telsiz.
 Gülümsedi.
Fırat:
 "Cevabın nedir?
 Bu frekansı birlikte çalmaya var mısın?"
Elif gözleri dolu dolu, ama yüzü gülerek başını salladı. Sonra bir adım attı, kollarını Fırat'a doladı.
Elif:
 "Frekans sabitlendi, Komutan."
Ve o an, telsiz sessizdi... ama kalp ritimleri aynı dalgada atıyordu.
All Rights Reserved
Sign up to add ZORLU SEVDA to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
EMANET by aysegulkalayzengin
51 parts Complete
Bebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" diye sorduğunda, iyice yaklaştı. "Sakinim." Onun sözlerinden cesaret alarak, dudaklarıyla dudaklarına dokundu ama ansızın yüzüne yediği tokatla, şaşkına döndü. Ayşegül'ün tedirgin bakan ela gözleri, kırpışan kirpiklerinin altında fazlasıyla masum duruyordu. "Özür dilerim." "Önemli değil... Şimdi ben seni tekrar öpeceğim ve sen bana tokat atmayacaksın." "Sen öpeceksin, ben tokat atmayacağım." "Aynen öyle..." "Tamam." "Öpüyorum." "Öp..." "Tokat yok?" "Tokat yok." Arslan, dudaklarını hafifçe onun dudaklarına değdirdiğinde, Ayşegül istemsizce geri çekildi. Onun gerilemesiyle, Arslan ona doğru yaklaştı. "Kaçarsan olmaz." "Kaçmamam lazım, evet!" "Ayşegül, sakin kal..." "Sakinim. Gayet sakinim!" Karısının titreyen ellerini tuttu ve dudaklarına götürüp öptü. Onu yatıştıracak başka bir çare bulamamıştı. Onun derin bir şekilde nefes almasıyla, rahatlamaya çalıştığını gördü ve tekrar denedi. Dudaklarını onun dudaklarına yakınlaştırdı ve ansızın Ayşegül'ün onu öpmesiyle şaşkınlığa uğradı. Geri çekilen Ayşegül, telaşla söylendi. "Çok pardon! Sen öpecektin, ben tokat atmayacaktım! Ben yanlışlıkla öptüm!" Arslan, kıza şaşkınca baktı. Bu kız gerçek miydi? "Biz öpüşmeye bu kadar zaman harcadıysak, gerisi..." diyen Arslan, geri çekilip önüne döndü. Ne yapsaydılar acaba? Sakin yaklaşınca, becerememişlerdi. Bir anda mı olsaydı? Bir de onu denemek isteyerek tekrar karısına döndü ve ansızın dudaklarına yapıştı. Uzun öpücüğü, nefes almak adına sonlandığında, tekrar yanağına yediği tokatla şaşkınlığa uğradı. "Ayşegül, tokat yok demi
MÜJGAN  by nhll__
37 parts Ongoing Mature
🥀💔 "Ben gidiyorum Berfan. Bir daha dönmemek üzere gidiyorum." Kelimeler ağırdı, nefesi düzensizdi. Kalbinin çarpıntısı, göğsünü sıkıştırıyor, nefes almasına bile izin vermiyordu. Boğazındaki düğümü yutkundu ve ekledi. "Tek başıma." Sonda vurguladığı tek nefeslik cümle, bir bıçak gibi Berfan'ın içine saplandı. Yüreğini burkan bir sessizlik çöktü aralarına. "Biz!" diye haykırdı Berfan, gözleri koca bir çığlığı içinde tutmaya çalışırcasına parlıyordu. O tek kelime, yıkılan gururunun enkazında can çekişirken, ayaklarının altına batıyordu sanki. Ama umursamadı, acısını hiçe saydı. "Biz diye bir şey yok. Unut olanları." Acımasızca savurdu bu cümleyi Yusuf Karahan. Sesinde soğuk bir keskinlik vardı. O soğukluk, Berfan'ın içine işledi, iliklerine kadar titremesine sebep oldu. Gözleri kararmıştı. İçindeki öfkeyle birkaç adım attı ve göğsünden sertçe itti. Yusuf'un bir anlığına sendelemesine aldırmadan, gözyaşlarıyla harmanlanan sesiyle haykırdı: "Ne demek yok! Allah'ın cezası, ne demek 'biz' diye bir şey yok?" Nefesi düzensizdi, göğsü hiddetle inip kalkıyordu. "Dün gece... Dün gece benimle birlikte oldun sen!" derken sesi çatallaşmış, titremesi öfkeyle gölgelenmişti. "Sabah gittiğinde 'geleceğim' dedin... Ne değişti, hı? Söylesene, ne değişti de yine benden vazgeçtin?" 🥀 "Göreceksin!" diye tısladı, sesi zehir gibiydi. İki parmağının tırnaklarını birbirine bastırarak devam etti. "Gün gelecek..." Her kelimesi bir intikam yeminiydi. "Seni şu kadar sevmem için bana yalvaracaksın." Baş parmağıyla işaret parmağının arasındaki incecik boşluğu gösterdi. Gözleri, karşısındaki adamı delip geçecek gibi parlıyordu. "Ama ben o gün..." dedi, sesi alaycı bir acıyla titreyerek. "Bırak sevmeyi, senin yüzüne dahi bakmamak için ölmeyi tercih edeceğim!"
You may also like
Slide 1 of 8
NİGÂH cover
EMANET cover
DELİ SEVDA | MAHALLE KURGUSU cover
Aşkımızdaki Düşman cover
MÜJGAN  cover
İkinci Tekil cover
Yarım Şarkım cover
FERİDE ... "Tamamlandı" cover

NİGÂH

46 parts Ongoing

İhanetin gölgesinde kalan kadınların intikamı ağır olur. Mecburiyet, kollarını hayatına doladığı zaman susacağını sanır, seni hislerle yanıltır. Ama bazen onlar bile yanılır. Çünkü sen bir kadınsın. Sen susmak değil, haykırmak zorundasın. ... #Tutku - 1 #Wattpad - 1 #Doğu - 1 •Tüm hakları bana aittir.