Burası Varna.
Özgürlük yok. Çünkü ihtiyaç da yok.
Hafızan tertemiz. Gözlerin açık.
Çipin çalışıyor.
Ve sen... güvendesin.
Eğer hatırlamıyorsan.
Bir virüs dünyayı diz çöktürdü.
Bir aşı insanlığı susturdu.
Ve yeni sistem, DGK, düşünmeyi suç, şüpheyi ihanete dönüştürdü.
Salgının gölgesinde doğan çocuklar büyüdü.
Adalet değil, intikam istiyorlar.
Yeraltı metrolarında mırıldanan kelimeler,
Çiplerden kaçan fısıltılar,
Yok sayılmış haritalarda saklı şehirler var.
Onlar Yankı.
Onlar hatırlıyor.
Bir uyanış başlıyor.
Çipler kırılıyor, zincirler kopuyor.
Ve o gün geldiğinde...
"Bir gün bu ateş yanacak,
Ve o gün sizin için geldiğimizi bileceksiniz."
Ve o yangının tam ortasında iki kişi duruyor.
DGK'nın en güçlü silahı: Demir Aslan Varnalı.
Halkın celladı,
Yankı'nın haini.
Rejimin kanlı eli,
Direnişin azılı düşmanı.
Ama kimse onun gerçekte kim için savaştığını bilmiyor.
Alevlerin arasında, hâlâ birini koruyor:
İmre'yi.
Ve geçmişte ona fısıldadığı o kelimeyi:
Aşiyan.
Yankı'nın en güçlü silahı: İmre Alaz.
Bir direnişçi.
Bir kayıp.
Bir intikam yemini.
Aslan'ın gözünde hâlâ bir tutku,
Ama artık bir düşman.
Onun elleriyle kardeşinin ölümünü izledi.
Ve o eller şimdi onun yüzüğünü taşıyor.
Düşman hükümetin sofralarında gülümsüyor.
Beyazlar içinde bir kukla.
Ama onun bir sırrı var:
O hâlâ hatırlıyor.
23.07.2025
Yaşadıklarım beni kıyametin sınırlarında gezdirecekti. Yahut yanılırsam ölen ruhuma nefes olacaktı.
Denizin altında kaybolan ruhunu arayan küçük bir kızın hikayesi.
MARNERO
2020
(Çalınma veya alıntılama olduğunda gerekli işlemler yapılacaktır.)