"Her yara izinin bir hikâyesi vardır.
Onunki, bir sır kadar tehlikeli; bir günah kadar güzel..."
Hazel Vardar, geçmişinin karanlığından kaçmak için her şeyini geride bırakmış genç bir kadındır.
Herkes onun sessizliğini masumiyet sanır. Oysa içinde susturulmuş bir çığlık, bastırılmış bir öfke ve gizlenmiş bir suç yatmaktadır.
Aras Derin, yeraltı dünyasının kuralsız hükümdarı. Soğuk, acımasız ve kontrol manyağı.
Aşka inanmayan, sadakati parayla ölçen bir adam. Fakat bir gün karşısına Hazel çıkar. Güzel, gizemli ve tehlikeli. Tıpkı onun gibi kusurlu.
İkisi de sevmeyi unutmuş, ikisi de affedilmeye muhtaç.
Fakat karanlık karanlığı aydınlatmaz... Yakabilir.
Aras, Hazel'in geçmişindeki kanlı sırrı öğrendiğinde geri dönülmez bir savaşa girmiş olacak.
Tutku ile lanet arasında ince bir çizgi vardır...
Ve bazı çizgiler bir kez geçildi mi, dönüş yoktur.
Uyarı: Bu hikaye, yoğun tutkular, karanlık sırlar ve şiddet içeren sahneler barındırır.
Aşk, bazen bir silahın gölgesinde doğar. Ve bazı yazgılar, kınayla değil kanla mühürlenir.
Heja, Mardin'in taş avlularında narinliğiyle büyümüş bir genç kadındır.
Ancak bir sabah, abisinin düşman aşiretin kızını kaçırdığı haberiyle dünyası yerle bir olur.
Uçurum kenarında alınan bir kararla, iki düşman ailenin kanı durdurulur-ama bir bedelle: berdel.
Heja, sevmediği bir adamla; Baran ise adını bile duymadığı bir kızla evlenmeye zorlanır.
Bir taraf için fedakârlık, diğer taraf için mecburiyettir bu evlilik.
Ama içten içe, kırgın bakışlar, susturulmuş hayaller ve geçmişin kanlı gölgeleri arasında bir kıvılcım belirir.
Baran'ın kalbinde bir şeyler kıpırdamaya başlar.
Heja'nın sessizliği, içindeki fırtınaya dönüşür.
Kimi kaderini seçemez, ama bazıları o yazgıyı yeniden yazmaya cesaret eder...