Bir saldırı oldu... ve bir aile yok oldu.
Vatanı için gözünü kırpmadan savaşan bir babanın son nefesi, ardında sessiz çığlıklar bıraktı. Geriye kalan ise bir mektup, karanlıkta büyüyen bir çocuk ve cevapsız kalan sorular oldu.
Asya, küçük yaşta hayatın en soğuk yüzüyle tanıştı. Babasının adı kahramanlıkla anılırken, onun hikâyesi fısıltılarla konuşuluyordu. Zaman geçtikçe büyüyen sessizlik, yerini meraka ve sonra da gerçeğin acımasız izlerini takip eden bir yolculuğa bıraktı.
Bazı yaralar görünmezdir, bazı gerçekler ise asla anlatılmaz. Asya, babasının hatırasının izinden giderken, ailesini yıkan gecenin ardında kalanları öğrenmeye başladığında, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark etti.
Bir gece, bir kayıp, bir sır...
Kimi sevdiklerini toprağa gömer, kimi geçmişini.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."