Geçmişin Yankısı
Bazen hatırlamak, kaybolmaktan daha çok acıtır.
Ela, bir sabah gözlerini bilinmeyen bir tesiste açar. Yanında tanımadığı dört genç: Rüzgar, Atlas, Deniz ve İdil. Ne buraya nasıl geldiklerini bilirler, ne de birbirlerini tanırlar. Fakat çok geçmeden bu yerin bir tesadüf değil, bilinçli bir deneyin parçası olduğunu keşfederler.
Geçmişlerine dair izler bulan gençler, hafızalarını kaybettikleri bu gizemli yerde hem kendilerini hem de birbirlerini çözmeye başlar. Ancak her cevabın ardında daha büyük bir sır gizlidir. Zaman daralırken, kime güveneceklerini ve hangi gerçeklerle yüzleşeceklerini bilmeden, belleklerinin karanlık dehlizlerinde yol alırlar.
Gerilim, gizem ve dostlukla örülü bu roman, okuru insan zihninin sınırlarını sorgulatan bir yolculuğa davet ediyor.
"Bir kez soracağım net ve kısa cevaplar istiyorum" dedi, kafamı sallamaya çalıştım. Yatakta sırt üstü uzanıyordum kalbim deli gibi çarpıyor ve odadaki sessizliği bastırıp ikimizin de kulağında çınlıyordu. Üstümde durmuş elini sıkıca dudağıma bastırıyordu. Kim mi?
Bilmiyorum.
"Birincisi evime nasıl girdin? İkincisi yatağımda napiyorsun? Üçüncüsü ve en önemlisi sen kimsin?"