"Herkesin sustuğu bir yer vardır içinde... Söylenmemiş cümlelerin yankılandığı, kimsenin giremediği bir oda. Bu kitap, o odanın kapısını aralıyor. Bazen kelimeler yetmez anlatmaya; bazen de sadece bir bakışta, bir sessizlikte gizlenir en gerçek duygular. 'Söylenmemiş Cümleler', hayatın içinde duyulmayan çığlıkların, görülmeyen yaraların ve en çok da susarak sevmenin hikâyesi. Eğer sen de içinden hiç çıkmamış cümleler taşıyorsan, belki bu satırlarda kendini bulacaksın."
"Yoruldum. Benim artık seni yanıma almak için tüm dünyayı karşıma alacak hiç gücüm kalmadı. Senin istediğin gibi olsun, onların istediği gibi olsun. Bundan sonrasında karşıma çıkan her şeyi sadece sessizce kabulleneceğim. Herkes bunu bir vazgeçiş sayacak ama bu senin yenilgin. Beni bir daha asla kazanamayacaksın." Burukça gülümsedim. "Çünkü ben bir daha asla senin için savaşmayacağım." Gözümden akan yaşlara inat gülümsemeye devam etmeye çalıştım. "Hayatımda bir daha asla seni seçmeyeceğim. Eğer olur da bir gün seni seçmem gerekirse...olur da seçersem, o gün kendimden vazgeçeceğimden emin olabilirsin."
"Ve sen, beni ilk kez gerçekten kaybettiğin anın neye benzediğini...
ancak başkasının soyadını taşıdığımda anlayacaksın."
"Evleneceğim...onunla."
Bu aşkın değil, hıncın hikayesi...