Ya sana ait sandığın hayat bir başkasının hikayesiyse ?
Bazen susmak, bir çığlıktan daha çok acıtır insanı.
Ve ben sustum... yıllarca...
O yanmış evin taşlarında, annemin kokusuz hatırasında, babam sandığım adamın gölgesinde...
Her cumartesi aynı sokağa döndüm. Belki biri beni hatırlar diye... Belki kendimi hatırlamak için.
Sonra geldi.
Yıllar sonra, motorunun sesi tozları kaldırırken, içimde gömdüğüm her şey yerinden oynadı.
Efsa...
Eskisi gibiydi.
Ama eskisi gibi değildi.
Bakışları hâlâ uzak, ama içinde bir şey daha vardı:
kaçamadığı bir geçmiş.
Ve ben...
Ben ona sadece bir cümle söyledim:
"Sen nereye ait olduğunu gerçekten biliyor musun?"
Çünkü o soru aslında onayla başlamıştı...
Ama cevabı... belki ikimizin de içinde gizliydi.
Bu hikâye, küllerin içinden çıkan bir sorunun,
köklerini arayan iki ruhun hikâyesi.
Kaçmakla kalmak arasında sıkışanların...
Sustuğu şeyin kendisi olduğunu fark edenlerin hikâyesi.
Belki biz ait olmadığımız her yerde biraz kendimizi unuttuk.
Ama şimdi, geçmişin altından bir bağ filizleniyor.
Ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
---
"Gelinin kız kardeşinden bir gram altın!"
Gelinin kız kardeşi olmak hiç bu kadar zor olmamıştı...
Ablanın düğnünde takı t öreninde kavga çıkarsa ve o kavgayı ayırmaya gelen polis memuruna ilk görüşte vurulursan ne mi olur?
ECE&PAMİR