
Jeongin bankta tek başına oturuyordur. Elinde kitap var ama gözleri çoktan sayfalardan kopmuş, dalıp gitmiş. Bir şeyin - ya da birinin - farkına varır. Başını kaldırır. Hyunjin karşıdaki ağacın yanında durmuş, yine ona bakıyordur. Jeongin (hafifçe gülümseyerek): "Yine sadece bakıyorsun." Hyunjin hiçbir şey demez. Gözlerini kaçırmaz ama bir adım da atmaz. Jeongin: "Beni seviyor musun bilmiyorum. Ama ben... seni düşündüğümde bile kalbim acıyor. Bunu bilmeni isterdim." Sessizlik olur. Rüzgar eser. Hyunjin bir adım atar, sonra durur. Jeongin umutla gözlerini ona diker. Hyunjin (fısıltıyla): "Ben sadece... seni incitmekten korkuyorum." Jeongin'in gözleri büyür, bir şey söylemek ister ama dilinde düğümlenir. Hyunjin, bakışını bir kez daha sabitler, sonra arkasını dönüp yavaşça uzaklaşır. Jeongin yalnız kalır, ama bu sefer bir parça daha anlamış gibi.All Rights Reserved
1 part