"Derdin ne senin benimle? Cidden basit bir oyun için böyle bir şeyi kabul mü edeceğim? Buna ihtimal veriyor musun sen?" Kulüp binasının soyunma odasında karşımda Pars ile duruyordum. O hiç bozuntuya vermeden üstündeki tişörtünü sıyırmakla meşguldü. Fakat sırf bir bahis için buraya kadar sürüklenen bendim. "Beni dinle," dediğimde çantasından deodorantını almıştı. "Dinliyorum, devam et." dedi. Sırtı bana dönüktü ve ensesinin kökünü kıramamak yüreğimi derinden sızlatıyordu. "Dinlemiyorsun. Bir kere olsun dinle beni. Ben... Bunu yapmak istemiyorum. Senin yüzünü görmek, seninle aynı ortamda olmak istemiyorum. Nefret ediyorum senden hatta." Bir solukta ağzımdan çıkan kelimeler yüzünde hiçbir değişiklik meydana getirmemişti. Adımları bana yaklaştı. Ben ise ondan uzaklaştım. Kokusu bile lisedekiyle aynıydı. O okyanusu andıran parfüm kokusunu alabiliyordum. "Etmesen iyi olur. Bir sene boyunca yanımdasın. Sözleşmeyi okuyup da imzaladın." Adımları git gide üstüme gelirken geri gidecek bir yerim kalmamıştı. Sırtım soğuk duvara değiyordu. Pars ise bütün çıplaklığıyla karşımdaydı. Yüzlerimizi eşitlemek için eğildiğinde nefesini bütün bedenimde hissettim. Haklıydı. Sözleşmeyi imzalayan bendim ne de olsa. ~~~ Komik, eğlenceli ama fazlasıyla da dramlı bir romantik kitap☀️All Rights Reserved