Story cover for Habercinin Mührü: Yedinci Kapı by sevimli-taraftar
Habercinin Mührü: Yedinci Kapı
  • WpView
    Reads 30
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 4
  • WpView
    Reads 30
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 4
Ongoing, First published May 12
İstanbul'un tarihi Balat sokaklarında küllenen gizemli yangınlar, yılların tecrübesiyle yıpranmış ama içindeki merak ateşini henüz söndürememiş araştırmacı gazeteci M. Kerem Ural'ı, sıradan bir haber dosyasının çok ötesinde, akıl almaz bir gerçeğin eşiğine sürükler. Son yangın kurbanının avucunda bulunan, ateşin bile eritemediği, üzerinde kadim ve tekinsiz şekiller barındıran esrarengiz bir mühür, Kerem için sadece bir ipucu değil, aynı zamanda modern dünyanın parlak ışıkları ardına gizlenmiş karanlık bir labirentin de kapısıdır.
Araştırması derinleştikçe, bu mührün basit bir metal parçasından çok daha fazlası olduğunu anlar. İzler onu, İstanbul'un unutulmuş efsanelerine, Türk mitolojisinin en karanlık köşelerine, yeraltı dünyasının efendisi Erlik Han'ın gölgelerine ve onun "uyuyan hizmetkarlarına" kadar götürür. Karşısına çıkan her yeni bilgi, her esrarengiz tanık Kerem'i bu kadim kötülüğün tam merkezine doğru çeker.
Artık sadece bir gazetecilik merakının değil, aynı zamanda kendi hayatını ve belki de şehrin kaderini tehdit eden bir mücadelenin içinde bulan Kerem, attığı her adımla hem gerçeğe yaklaşır hem de o tekinsiz dünyanın daha da dikkatini çeker. O, artık sadece sırların peşindeki bir avcı değil, aynı zamanda farkında olmadan kadim bir avın da hedefi haline gelmiştir.
İstanbul'un binlerce yıllık sırları modern zamanlarda yeniden uyanırken, Kerem bu karanlık mirasın ve "uyuyanların" gazabından kurtulup, gerçeği gün ışığına çıkarabilecek midir? Yoksa şehrin tekinsiz fısıltıları arasında kaybolup gidenlerden biri mi olacaktır?
All Rights Reserved
Sign up to add Habercinin Mührü: Yedinci Kapı to your library and receive updates
or
#57gazeteci
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
KOD ADI: GÜNEŞ  cover
Crathall-taekook cover
DƏLİXANA cover
EDHO cover
TERAZİ  (TAMAMLANDI) cover
5. seviye cover
MAHKUM cover
ÂFİTAP cover
SOYADINDA ZİNCİR cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover

KOD ADI: GÜNEŞ

39 parts Ongoing

"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha ya. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye red?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"