Paragraf 143

"Yasalar Keskin, Duygular İse Savunulmazdı"

Selin Arven, idealist, zeki ve empati gücü yüksek bir genç avukattır. Genç yaşına rağmen davalardaki başarısıyla ve etik duruşuyla adını duyurmuştur. Adalet onun için bir ideal değil, bir yaşam biçimidir.

Bir gün gizemli bir cinayet davası dosyası eline geçer: Ünlü bir iş insanı öldürülmüş, baş şüpheli ise avukatlardan biri... Ve bu kişi, karanlık geçmişiyle tanınan ama inanılmaz zeki ve etkileyici bir avukat olan Demir Savran'dır.

Demir Savran, olay gecesiyle ilgili hiçbir şey anlatmamakta, sadece Selin'in kendisini savunmasını istemektedir. Selin ise onu suçlu mu, yoksa kurban mı olduğuna emin olamaz. Ancak bir gerçek var: Demir'in sakladığı büyük bir sır, geçmişte yaşanan ve bugünü etkileyen başka bir dava ile bağlantılıdır... Üstelik bu sır, Selin'in ailesiyle de doğrudan ilgilidir.

Selin davayı araştırdıkça, hem Demir'le arasında çözülmesi zor bir çekim oluşur, hem de kendi hayatının karanlık taraflarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Adalet mi, aşk mı, gerçek mi yoksa yalan mı... Tüm bu sorular bir mahkeme salonunda değil, vicdanın terazisinde tartılacaktır.