Sisler arasından doğan bir gerçeklik, hiçbir kayıt düşülmemiş bir tarih...
Burada geçmiş yalnızca fısıltılarla anlatılır ve gölgeler bile kendi sırlarını saklar. Güven, yalnızca bir kelime değil, bir sınavdır; hayatta kalmak ise keskin zekânın ve içgüdülerin dansıdır.
Gözleri geçmişin karanlığıyla parlayan yabancı, bu dünyada hiçbir zaman var olmamıştı-ya da öyle olduğuna inanılıyordu. Ama şimdi, kaderin iplerini elinde tutuyor. Onun gelişinin yankıları, bu evrenin kırılma noktasını mı oluşturacak? Yoksa zaten yazılmış olan bir hikâyeyi mi yeniden yazacak?
Gizlenmiş gerçekleri keşfetmeye cesaret edenler için burası kaçış değil, bir meydan okuma. Kimin dost, kimin düşman olduğunu anlamak ise belirsizlikten doğan bir sanat.
Bu yabancı için artık tek bir seçenek var: Ya bu dünyanın kurallarına teslim olacak, ya da onu kendi hikâyesiyle yeniden şekillendirecek.
Çünkü burada kim olduğunu bilmek yeterli değil-kim olacağına karar vermesi gerekiyor.
Asya'nın haylaz kedisi Portakal, evinden kaçıp sürekli olarak üst komşusu Aras'ın dairesinin kapısına dayanır. Aras, belli etmese de Portakal'a ve sahibine alışır. Hem de fazlasıyla...
Siz: Portakal sizin evinizde olabilir mi acaba?
Aras: Portakal sevmem.
Siz: Kediden bahsetmiştim.
○○●
○●○
●○○
04.10.2025 &
Lina & Aras. <3