Korkuyla arkaya doğru bir adım daha attım. Sertçe yutkunup etrafa bakındım. Ses geliyordu,ama görünürde biri yoktu. Artık iyice arkaya yaslanmış bir vaziyetteydim. Korku içime öyle bir işlemişti ki kaçma düşüncesi aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Titrek bir nefes verip bir kez daha yutkundum. Olduğum yerde korkudan öylece donup kalmıştım. Dilimle kuruyan dudağımı yalayıp bir kaç kez gözlerimi açıp kapadım bunun bir rüya olmasını diliyordum,ama ne yazık ki rüya değildi. "Kim var orda?" dedim korkuyla. Salak Alin sence orda olan kişi sana kim olduğunu söyler mi? Tabiki de söylemez. Kafayı yedim artık. Üzerimde ki siyah elbiseninboğazını çekiştirmeye başla- dım. Duyduğum çıtırtı sesiyle olduğum yere iyice sindim. O kadar orman varken neden sırf böyle bir ormanı tercih etmiştim. Kılıçtan kaçarken akıl kalmadığı için buraya girmem normaldi. Benden biraz uzaklıkta olan çalılıkdan ses gelince bağırmamak için elimle ağzımı kapadım. Nefeslerim artık düzensizleşmeye başlamıştı. Çalıdan çıkan hayvan şaşırmama sebeb olmuştu. Bir Aslan yavrusunun burda ne işi vardı ki. Aksayarak yürüyordu. Ayağının yaralı olduğunu görünce elimi ağzımdan çekip yaslandığım ağaçtan uzaklaşıp irkilmemesi için ayakkabımı çıkarıp onun yanına gittim. Dizlerimi yere koyup onu kucağıma aldım. Korkmuş gibiydi. Yavru aslan olduğu için korkudan napacağını bilmeyerek çırpınıyor'du. Kucağıma yerleştirip elbisemin eteğini yırttım. Yırttığım parçayı kucağımda olan yavrunun bacağına sardım. Sakinleşmiş gibiydi. Bana güveniyor gibi bakıyordu. Başını bana doğru çevirip dikkatle inceledi yüzümü. Kucağımdayken ağaçtan tutunarak ayağa kalkıp yavaş-yavaş yürümeye başladım. Umarım ormandan çıkmanın bir yolunu bulup çabucak veterinerlere yetiştirirdim. Yürürken hem de bir tarafdan etrafa bakıyordum. Hiçbir sorun olmamasınıAll Rights Reserved