Kan... Yıllarca varlığını borçlu olduğu şey, insanların damarlarında saklı olan kırmızı spineldi. Kaybolmadan değeri anlaşılamayacak bir şeydi kan, tıpkı spinel taşı gibiydi. Kan, içindeki duyguların daha mı vahşi olmasını sağlıyor, yoksa yatıştırıyor mu, bilmiyordu.
Bencillik, kaos, öfke, yalnızlık ve donuk bir kalple geçen yılların ardından karşısına çıkan bir çift mavi göz hapsetmişti geceden bile siyah gözlerini. Öylesine hapsoluyordu ki, dudakları insanların yumuşak derilerine değip derinin altındaki sıcak kanı hissetmek yerine, mavi gözlerin sahibinin dudaklarını tatmak istiyordu. Günah içinde günahtı bu... Kan için kavrulan boğazı; arzudan kavrulan bedenine, yalnızlıktan mahvolmuş ve var olduğundan emin bile olmadığı ruhuna karşı koyamıyordu.
"Daphne..."
Dudakları bu kelimeye mühürlüydü, kaderi bu kelimenin sahibinin kalbine.
Hasta ruhlu bir vampirle, ona ilaç olan bir meleğin hikayesi...
(Fan-fiction + roleplay game)