38 parts Ongoing Aylis, kendinden emin bir gülümsemeyle duraksamadan konuştu:
"Sanırım burada dersle ilgilenmeyen birileri var."
Sınıf hafif bir gülüşme sesiyle doldu. Bora, bu sözlere aldırış etmeyip sandalyesine biraz daha yayıldı. Ellerini cebine sokarak, hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi:
"Ben zaten edebiyatı severim, ama uyandırılmayı pek sevmem."
Bu sözlerle sınıf bir kez daha kıkırdamaya başladı. Ancak Aylis sakinliğini koruyarak Bora'ya doğru birkaç adım attı. Onun masasına hafifçe eğilerek konuştu:
"Edebiyatı seviyorsan, o zaman bu dersi senin için çok daha ilginç hale getireceğim. Ama önce uyanık olman gerekiyor."
Bora, bu kadar sakin bir cevap beklemiyordu. Aylis'in sesi, bir öğretmenden çok bir meydan okuyucu gibiydi. Bora, hafif bir şaşkınlıkla gülümseyerek, "Hadi bakalım, göster kendini," dedi.
Aylis, hiç istifini bozmadan sınıfın önüne döndü ve tahtaya büyük harflerle şu cümleyi yazdı:
"Bir hikayeyi ilginç yapan, karakterlerin ne kadar gerçek olduğudur."
Sonra arkasına dönüp Bora'ya baktı:
"Senin gibi güçlü karakterler, hikayeleri çok daha ilginç kılar. Ama unutma, güçlü bir karakter olmak için önce bir hikayenin parçası olman lazım. Hazır mısın?"
**"