Story cover for Anlaşmalı Kalpler by seymaendless
Anlaşmalı Kalpler
  • Reads 4,430
  • Votes 550
  • Parts 11
  • Reads 4,430
  • Votes 550
  • Parts 11
Ongoing, First published Jun 12
1 new part
Beren ve Kerem, kendi ailelerine ait iki büyük şirkette çalışan, tanınmış iki gençtir.
Tesadüfen aynı akşam aynı restoranda görüntülenmeleriyle, herkes onları sevgili sanır.
Bu yanlış anlaşılmanın kısa sürede manşetlere yansımasıyla duruma sevinen aileler gençlere şirketlerin başına geçme sözü verir. Buna karşı koyamayan Beren ve Kerem şirketletin başına geçmek uğruna bir yıl sürecek sahte bir evlilik anlaşması yaparlar.
Plan nettir: dışa karşı mutlu bir çift gibi görünüp, şirketlerin başına geçmek ve sonra yolları ayırmak.
Ama bilmediklerini bir şey vardır:
Aşk bazen tam da böyle bir "anlaşmayla" başlar.
All Rights Reserved
Sign up to add Anlaşmalı Kalpler to your library and receive updates
or
#1beren
Content Guidelines
You may also like
HEMSÂYE (TAMAMLANDI) by Katibe-i_Nur
51 parts Complete
Suikasti yapacağı yer üst kıdemde bir askeri karargahtı ve orası en iyi eğitilmiş askerleri barındırıyordu. Ve araştırdıklarına göre General'in kızı Âmine'yi parmak izi almadan içeri alıyorlardı. Çarşaf ve maskeyle kendini kamufle edebilirdi genç kadın. Askeriyede Âmine'yi daha önce görmüşlerdi. İki santimlik bir boy farkı dahi olsa bunu fark ederlerdi. Âmine ondan 5 cm daha uzundu ve bu yüzden boyu ona yakın olsun diye altı dolgu topuklu spor ayakkabı giymişti. Üzerinde ki çarşaf bol olduğu için ondan daha zayıf olduğu belli olmuyordu. Mavi gözlerine Âmine'nin bal rengi gözlerini lensle taklid edince herşey tamamdı. Bilerek onu seçmişlerdi. Bir karargâha girip oranın en yetkili General'ini öldürmek ancak onun altından kalkabileceği bir görevdi. Ve bunu başaracaktı! Bugün örgütlerinin kabusu General Hamid Aladağ ölecekti! Üstelik bunu öz kızı Âmine Aladağ yapacaktı. En azından herkes böyle bilecekti... 🗝️ Burası Hemsâye Adası'ydı. Dört tarafı denizle kaplı, içi huzur dolu bir kara parçası. Sanki burası dünya da temiz kalmış tek yerdi. Hâlâ insanlar düşenin üzerine basıp geçmek yerine birbirleriyle yardımlaşırdı, hoşgörü vardı mesela hangi dine, ırka, yahut giyimde olduğuna karışmıyorlardı burda insanlar. Birlikte huzur içinde yaşayıp gidiyorlardı. Aylardan Temmuz'du. Hemsâye'nin çiçek açtığı en göz kamaştırıcı zamanlarındanlardı. Çiçekler takmış bir gelini andırıyordu Huzurun Adası. Rengarenk eski usül boyanmış evlerin balkonlarına tırmanıyordu Begonvil çiçekleri. Yanından yürüdüğü ahşap konağın duvarlarını saran asmanın yapraklarını toplayıp hasır sepetine biriktiriyordu bir genç kız. Şimdi bu nadir kalmış temiz beldeye kendi karalarını çalmaya planlıyordu kara ruhlar. Elbette ki onlara set vuracak kahramanlar mevcuttu. İşte serüven böyle başlayacaktı.
BUTİMAR by BiCeruVar
87 parts Ongoing
Hayatımız boyunca sürekli ismi anılan güçlü kadınlar vardı. Dile asla güçlü kadın olarak gelmez, öyle telaffuz edilmezdi ancak anlatılanlar, hakkındaki söylenenler hissettirirdi bize. Belki de onlara hitap edebilme için iki kelime yeterdi. Güçlü kadın... Mesela zirve sadece Fatma ŞAHİN'e, Ümit BOYNER'e, Aslı ÇAKIR ALPTEKİN'e, Sezen AKSU'ya, Nazlı ILICAK'a mı aitti? Evini toparlayan bir kadın da güçlü değil miydi? Veya içindeki acılarını layıkıyla taşıyabilen? Düştüğü yerden kalkabilen veyahut orada öylece oturup acısının geçmesini bekleyen de güçlü kadın tabirine uymaz mıydı? Belki de o tabirlerin arasına sıkışıp kalmış kelimelerden firar edip özgürlüğüne kavuşabilecek onlarca güçlü kadın vardı. Güçlü kadın olabilmek, kendini görebilmekti belki de...Yorgun, kırık yanlarını sonuna kadar yaşayıp daha sonra da dimdik ayağa kalkabilmekti. Bazen aynaya bakınca görmekten korktuğun şeytani kişi olup, zaman zaman pamuk şekere saldıran kız çocuğu olabilmekti. Ama kadın olmak çoğu zaman yanında, yörende, yörüngende olan insanlara anne olmamışken bile anne olabilmekti. Saç okşayan, dert dinleyen, gözyaşı silen ve her an ile gurur duyabilen. Gözünü kapattığı zaman kuş kadar özgür hissedebilmeliydi mesela güçlü kadın tabirine uyanlar. Veya kendini kalıplara sokmamalı ancak akla gelen ilk kişi olmalıydı. Belki de kenarda köşede kalmalıydı. Ya korkan, kenara sinmiş diğer kadınlar da aslında güçlü kadınlarsa o zaman ne yapacaktık? Belki de bir kadına güçlü denilmesi için illa ki göğsünü gere gere ortada dolaşması şart değildi. Koca koca şirketleri yönetmesi, istediği arabaya binip, istediği kadar alışveriş yapmak güçlü kadın tabirine uymaya yetmezdi bazen. Çünkü bir kadın güçlüyse eğer bir şirketin yönetim koltuğunda oturması, hatta göze sokulması gerekmiyordu. Peki güçlü kadın, hayatı yöneten
İrislerimin Hâkimi  by semaanuryildizz
7 parts Ongoing
"Seni neden bu kadar rahatsız ediyor bu durum? Seni ne ilgilendiriyor Alparslan ağabey?" Alparslan, kısa bir an durgunluk yaşadı. Sahi, kimdi ki onun hayatında? "Benim ne yapacağıma karar veremezsin. İstersem görüşürüm o adamla, istersem evlenirim!" Alparslan, tekrardan duyduğu o kelime ile sinirle gözlerini kapattı. Dayanamıyordu, sevdiği kızın sanki bilerek, canını acıtmak için kullandığı kelimelere ve düşüncelere dayanamıyordu. "Saçmalama! Ne evlenmesi kızım? Senin daha yaşın kaç, çok erken." Alparslan, dişlerini sıkarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. "Ne varmış yaşımda? Hayat benim hayatım! Ağabeyim bile bu kadar karışmıyor bana!" Sesi tıpkı Alparslan gibi yükselmişti. Nevra, karşısında sinirden yerinde duramayan adama baktı. İlk halinden eser yoktu. Ne olmuştu bu adama? Sorun neydi? "Evlenmeyeceksin dedim sana!" Alparslan devam edecekti ki, Nevra onu böldü. "Ya sana ne Alparslan ağabey sana ne? Seni ilgilendirmez bu durum. Niye bu kadar kurcalıyorsun?" Sesindeki siniri fark etmemişti Alparslan. "Aşığım sana! Seviyorum seni, oldu mu? Deliler gibi seviyorum hem de. Başkası ile evlenme fikrin beni delirtiyor, dayanamıyorum. Anladın mı?" 🍃 Aşk-ı Reale kitabında yer alan Nevra ve Alparslan'ın hikayesi de dahildir. 🍃 Yâre-i dil serisinin ikinci ve son kitabıdır. 🍃 İki kitap da birbirinden bağımsız okunulabilir. 🍃 13 yaş ve üzeri için uygundur. UYARI - TELİF HAKKI Bu hikâyenin tüm hakları yazarı tarafından saklıdır. 6105 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince bu eserin izinsiz olarak kopyalanması, başka platformlarda paylaşılması, uyarlanması veya yeniden yazılması yasaktır.
You may also like
Slide 1 of 10
HEMSÂYE (TAMAMLANDI) cover
Camdan İçeri Sızan cover
İÇİMDEKİ TUTSAK  cover
Hedef cover
BUTİMAR cover
Esnaf İşi Aşk (I-II-III) cover
İrislerimin Hâkimi  cover
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) cover
GÜNEŞİN SON IŞIKLARI ●Tamamlandı● cover
Zeytin Dalı cover

HEMSÂYE (TAMAMLANDI)

51 parts Complete

Suikasti yapacağı yer üst kıdemde bir askeri karargahtı ve orası en iyi eğitilmiş askerleri barındırıyordu. Ve araştırdıklarına göre General'in kızı Âmine'yi parmak izi almadan içeri alıyorlardı. Çarşaf ve maskeyle kendini kamufle edebilirdi genç kadın. Askeriyede Âmine'yi daha önce görmüşlerdi. İki santimlik bir boy farkı dahi olsa bunu fark ederlerdi. Âmine ondan 5 cm daha uzundu ve bu yüzden boyu ona yakın olsun diye altı dolgu topuklu spor ayakkabı giymişti. Üzerinde ki çarşaf bol olduğu için ondan daha zayıf olduğu belli olmuyordu. Mavi gözlerine Âmine'nin bal rengi gözlerini lensle taklid edince herşey tamamdı. Bilerek onu seçmişlerdi. Bir karargâha girip oranın en yetkili General'ini öldürmek ancak onun altından kalkabileceği bir görevdi. Ve bunu başaracaktı! Bugün örgütlerinin kabusu General Hamid Aladağ ölecekti! Üstelik bunu öz kızı Âmine Aladağ yapacaktı. En azından herkes böyle bilecekti... 🗝️ Burası Hemsâye Adası'ydı. Dört tarafı denizle kaplı, içi huzur dolu bir kara parçası. Sanki burası dünya da temiz kalmış tek yerdi. Hâlâ insanlar düşenin üzerine basıp geçmek yerine birbirleriyle yardımlaşırdı, hoşgörü vardı mesela hangi dine, ırka, yahut giyimde olduğuna karışmıyorlardı burda insanlar. Birlikte huzur içinde yaşayıp gidiyorlardı. Aylardan Temmuz'du. Hemsâye'nin çiçek açtığı en göz kamaştırıcı zamanlarındanlardı. Çiçekler takmış bir gelini andırıyordu Huzurun Adası. Rengarenk eski usül boyanmış evlerin balkonlarına tırmanıyordu Begonvil çiçekleri. Yanından yürüdüğü ahşap konağın duvarlarını saran asmanın yapraklarını toplayıp hasır sepetine biriktiriyordu bir genç kız. Şimdi bu nadir kalmış temiz beldeye kendi karalarını çalmaya planlıyordu kara ruhlar. Elbette ki onlara set vuracak kahramanlar mevcuttu. İşte serüven böyle başlayacaktı.