♠ Kartlar Masada. Kurallar Kanla Yazıldı.
Mafya dünyasında herkesin bir yeri, her kartın bir anlamı vardır.
Ve o masada Kazanan olmak için ya oyun kurarsın... ya da kurban olursun.
Saye Maria Kuzgun - Kupa Kızı.
Gözünü kırpmadan ateş eden, ağlamadan savaşan, kendi kurallarını yazan kadın.
Gücün, aklın ve soğukkanlılığın temsilcisi.
Düşmanlarının ona baktığında gördüğü tek şey: Tehdit.
Atlantis Kor - As Kartı.
Bu dünyanın zirvesinde duran adam. Karizmatik, acımasız ve hesapçı. Gücünü sadece silahından değil, herkesin bilmediği sırlarından alıyor.
Ve Saye'ye göre... en büyük düşman.
Ama şimdi masadaki kartlar karışıyor.
Saye ve Atlantis, kendi savaşlarını bir kenara bırakıp, ortak bir düşman için aynı masaya oturmak zorunda. Ve bu oyunda, güvenmek ölümcül, zayıflık affedilmez.
Kartlar açıldığında herkes bir bedel ödeyecek.
Peki, en yüksek kart kimin elinde?
Ve en tehlikeli olan, gerçekten düşmanları mı... yoksa birbirleri mi?
"Onu iyileştirmeye gitmişti... Ama ikisi de en çok birbirinin yarasıydı."
Psikiyatrist Sare, uzun süredir takip ettiği ağır vakalar sonrası kendine sakin bir dönem ararken, adı zenginlik ve skandallarla anılan Nvida Ailesi'nin köşküne gönderilir. Görevi bellidir: travmatik geçmişiyle baş edemeyen ve zaman zaman tehlikeli davranışlar sergileyen Ural Nvida'yı gözlemlemek.
Ama köşk, sadece görkemli duvarlardan ibaret değildir.
Gizlenen sırlar, bastırılmış öfkeler ve geçmişe gömülmüş bir cinayet bu evin nefes alan duvarlarına sinmiştir.
Sare, mesafeli ve profesyonel kalmak ister.
Ama Ural, tüm iç karanlığına rağmen onu içine çeken bir fırtınadır.
Her geçen gün, Ural'ın öfkesiyle yıkılan duvarların ardında, bir çocuğun yıllarca bastırdığı suskunluklar dökülmeye başlar.
Ve Sare, iyileştirmeye çalıştığı adamda; kendini, geçmişini ve sakladığı duygularını bulur.
🔸 Aşkın yasakla sınandığı...
🔸 Güvenin ihanetle test edildiği...
🔸 Ve iki kırık ruhun birbirine tutunmaya çalıştığı bir hikâye...
"Beni delirtenin sen olduğunu sanıyordum..."
"Ama belki de ilk kez seninle normale yaklaştım."