GÖLGELER VE GÜMÜŞ

"Her ışık kutsal değildir. Bazı ışıklar, içindeki karanlığı büyütür..."

Elaria, elf topraklarında doğan bir kehanetin kızıydı. Doğduğu gece ay kızıl doğdu, orman sustu, yıldızlar bile parlamayı bıraktı. Çünkü o, içinde taşıdığı ışıkla yalnızca bir kurtarıcı değil... bir yıkımdı.

Toprakla konuşan, rüzgârı duyan, yıldızların sırrını anlayan bu kız; kendi halkı tarafından bile bir tehdit olarak görüldü. Ama kader asıl oyununu, onu insan dünyasına gönderdiğinde başlattı.

Rüyalarında gördüğü, adını bilmeden kalbinde taşıdığı adam... Kael.
Lanetli bir savaşçı. Işıkla uyandırılan bir karanlık.

Onların karşılaşması, dünyaların dengesiyle birlikte Elaria'nın içindeki gerçek benliğini de uyandırdı.
Ve o andan itibaren hiçbir şey masum kalmadı.

Elflerin yasak aşkı, eski kanla mühürlenmiş sırlar ve yaklaşan büyük savaş arasında, Elaria bir seçim yapmak zorunda:
Işığıyla dünyayı kurtarmak mı... yoksa karanlığa dokunup onu yok etmek mi?