Ölmek insanı mutlu eder miydi?
Ben hiç ölmenin mutluluk getirdiğini görmemiştim, ölüm hep acı getirmez miydi? Ölüm acı getirirdi, acıların son bulmasına neden olmazdı. Ama bu herkes için aynı mıydı?
Milan Yağızer için aynı değildi, o ölmek için uçurumun kenarına gitmişti. Onu o uçurumun kenarından indiren, hayatını kurtaran kişi ise okuluna yeni nakil olan Denef Sancak'tan başkası değildi.
Kalp hastası olduğunu öğrendiği gün iyi hissetmek için gittiği uçurumun kenarında intihar etmeye çalışan çocuğun, nakil olduğu okulun çete liderlerinden biri olduğunu bilmiyordu.
Denef Sancak'ın hikayesi her şeyin bittiğini sandığı anda başlamıştı, Milan Yağızer içinse hayatının bittiğini sandığı yerde hayat bulacaktı.
Uçurumlar her zaman son olmazdı değil mi? Uçurumun kenarı Milan ile Denef'in başlangıcı olmuştu.
Hikayeler nasıl başlarsa öyle devam ederdi, onların hikayesi uçurum gibi olacaktı.
"Atmayı bırakmak isteyen kalp, ölmek isteyen bedene can verebilir mi? Yoksa ölmek isteyen beden, kalbe yük mü olur?"
Bazı yaralar görünmez...
Bazı insanlar da sessizce iyileştirir.
Akça, dünyaya güvenini kaybetmiş bir kız.
Kartal ise geçmişin gölgesinde sertleşmiş bir adam.
İkisinin yolu bir yol ortasında kesişti; o yol onların başlangıcı oldu..
•••
"Bir daha yüksek sesle konuşma yok tamam mı?" Sesinde yumuşak bir tını vardı. Normalde ona göre olmayan bir sesti. Yutkunmamak için kendimi zor tuttum.
"Niye ki?" Demeden edemedim. Merak ediyordum benim ondaki yerim neresiydi?
"Sesinin kısılmasını istemiyorum Akça."
"Niye?" Dedim tekrardan. Sinirlenmesini bekledim ama sakince soruma cevap verdi.
"Senin sesini duymam gerekiyor."
"Niye?" Sabır diler gibi başını iki yana salladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gamzelerini göstererek gülümsedi.
"Sesin bana huzur veriyor."