Yeni bir şehir, tanımadığı sokaklar, yabancı yüzler...
Nilüfer Ak, alıştığı her şeyi arkasında bırakıp, yeni bir şehirde kendi başına bir hayat kurmaya karar verir. Burası onun için sadece yeni bir adres değil, yıllardır aradığı sessizliğin, özgürlüğün ve belki de kendini bulmanın başlangıç noktasıydı .Kendini bulmak için çıktığı bu yolculukta, kalbinin yerini yeniden öğrenmeye hazırlanıyordu. Ve bilmediği bir şehirde, bilmediği bir anda.
Bir çift göz, bir ses, bir duruş, onun bütün sessizliğini altüst edecekti.
200625 🌷
"Ki ben artık herşeyini kaybetmiş bir kızdım. Her bir yanım kimsesizdi. Ailem gitmişti benim. Ve bizi ayıran ölümdü. Ölümün çaresi yoktu ki."
Liya bir gün dayısıyla kavga eder ve tek sığınağı olan mezarlığa,ailesinin yanına gider. Oradan ayrılırken bir şehit mezarı görür. Abisinin de asker olmak istediğini hatırlar ve gözleri dolar. Elinde kalan çiçekleri o mezara bırakır.
O sırada ise yüzbaşı ve tüm tim onu izlemektedir.
"Bu kız kim ve neden kardeşimin mezarının üstüne çiçek bırakıyor."der Yüzbaşı.
Yüzbaşının hiç akrabası yoktur. Kıza baktığında birşeyler anımasamaya çalışır fakat olmaz. Birkaç yıl önce işkenceye uğradığı için hafıza kaybı yaşamaktadır.
Liya ve Yüzbaşının geçmişi bir tarafta dururken gelişen tatsız bir olay onları tanıştırır.
Hoşgeldiniz benim biricik dünyama. Dünyamıza...